Ama balo yatak odamdan 10 metre ötede olacağı için orada görüşürüz. | Open Subtitles | لكن بما أن الحفل يبعد 10 أقدام عن غرفة نومي، فسأراك هناك |
Akşama evimde görüşürüz. Seni 8:00 de bekliyorum. | Open Subtitles | اذاً فسأراك فيما بعد ببيتي للعشاء من المتوقع انه في 8: |
Sen yorulmuşsundur herhalde. Haftaya görüşürüz. | Open Subtitles | من المؤكد أنك مجهد ، لذا فسأراك الأسبوع المقبل |
Hayatta kalırsak, seninle Tardis'de görüşürüz. | Open Subtitles | لو نجونا من هذا فسأراك في التارديس |
Bütün bunları kabul edebilirsen Salı günü saat sekizde seninle buluşurum. | Open Subtitles | ولو يمكنك أن تقبل كل ذلك، فسأراك يوم الثلاثاء الساعة الثامنة. |
Bugün provada olacağım. Orada görüşürüz. | Open Subtitles | سأدير التمرين اليوم لذا فسأراك حينها |
Yoksa yarın ifadeni alırken görüşürüz. | Open Subtitles | وإلا فسأراك في مرحلة الإستجواب غداً |
Perşembe görüşürüz o zaman. | Open Subtitles | إذاً, فسأراك يوم الخميس؟ |
"Eğer cehennem gerçekten varsa, orada görüşürüz Janet." | Open Subtitles | {\pos(190,220)}،و تحت ذلك أريد كتابة "إن كان هناك جحيم، فسأراك هناك (جانيت)". |
O zaman yarın görüşürüz. | Open Subtitles | .إذن فسأراك بالغد |
- O zaman yakında görüşürüz. | Open Subtitles | - إذن فسأراك عندئذ |
Gercekten biliyorsan seninle tekrar gorusurum. | Open Subtitles | إذا كنت تعرف حقاً فسأراك مرة أخرى |