"فسترى" - Traduction Arabe en Turc

    • görürsün
        
    • görürsünüz
        
    • göreceksin
        
    • görürdünüz
        
    • göreceksiniz
        
    O son adımı da atarsan kalanların hepsinden fazlasını görürsün. Open Subtitles لو إستطعت أن ترتقي تلك الخطوة الأخيرة، فسترى أبعد من الباقين.
    Ormanda uzun süre kıpırdamadan yeterince beklersen gizli bir mücadelenin izlerini görürsün. Open Subtitles أنّك إن لازمت الغابة مدّة طويلة كفاية، فسترى دلالات على نزاع خفيّ...
    Ormanda uzun süre kıpırdamadan yeterince beklersen... gizli bir mücadelenin izlerini görürsün. Open Subtitles ،أنّك إن لازمت الغابة مدّة طويلة كفاية ...فسترى دلالات على نزاع خفيّ
    Yazdıklarımı incelerseniz, röportaj yaptığım kişilerin dengeli bir portresini verdiğimi görürsünüz. Open Subtitles إن نظرت جيداً في أعمالي فسترى أنني أحاول تقديم أعمال متوازنة
    Elinize bir çeşit mikroskopla bakarsanız, sadece enerji dalgaları görürsünüz. Open Subtitles إن وضعتها تحت الميكروسكوب المناسب فسترى كتلة من الطاقة تتذبذب
    Yakından bakarsan, orada bir kapı olduğunu göreceksin. Open Subtitles إن نظرتَ بتعمن، فسترى أن هنالك باباً في الأعلى
    Yukarıda tepe örtüsü üzerinde, yanımda otursanız ve doğal orman ekosistemlerinden farklı bir yöne dönseniz, bunun gibi sahnelerde de görürdünüz. TED في المظلة، لو كنت جالسا بجانبي، وإذا درت حول تلك النظم الايكولوجية للغابات الأولية، فسترى مشهدا من هذا القبيل.
    Daha çok yaklaşınca kumsalı daha iyi göreceksiniz, aşağıdaki suyun dalgalarını göreceksiniz. TED إذا أخذت نظرة أقرب فسترى هذا الشاطئ بصورة أفضل، ستتمكن من رؤية الأمواج في تلك المياه.
    Bu kelepçelerden kurtulunca nasıl ilginç olacağımı görürsün. Open Subtitles حالما أتحرر من هذه الأصفاد فسترى العجب الذي تتوسّمه فيّ.
    "Nehrin kıyısında yeterince oturursan düşmanlarının cesetlerinin su üzerinde yüzdüğünü görürsün." Open Subtitles "اذا جلست بجانب النهر لمدة طويله" "فسترى جثث أعدائك طافيه"
    Ama gövdesine baktığında ne kadar sağlam olduğunu görürsün. Open Subtitles "لكن إذا ما نظرت إلى جذعها فسترى مدى ثباتها"
    Arzularına kapılırsan, sadece hayalleri görürsün." Open Subtitles " تمسك بالرغبة ، فسترى فقط الظواهر "
    Peter'ı görürsem, yüzüğü görürsün. Open Subtitles أرى (بيتر)، فسترى الخاتم
    Çünkü bir şeye farklı dalga boylarında ışıkta baktığınızda farklı şeyler görürsünüz. TED لأنّك إن نظرت إلى شيء ما عبر أطياف ضوئية مختلفة، فسترى أشياء مختلفة.
    Bence etrafınıza bir göz atarsanız, o yabancının ben olmadığımı görürsünüz. Open Subtitles أعتقد أنك إذا أمعنت النظر فسترى أنني لست أنا الغريبة
    Bu protestoculara bakacak olursanız, memeleri olan erkeklerle, koltuk altları kıllı kadınları görürsünüz. Open Subtitles فسترى رجالاً بأثداء ونساءً يظهر الشعر تحت إبطهن
    Ama tavanın öteki tarafını aydınlatırsanız her bir küçük mavi ışığın, aslında ışıl ışıl parıldayan ve başka zaman gözle görünmeyen, boncuklu liflerden oluşmuş perdelerle çevrili olduğunu görürsünüz. Open Subtitles لكن سلّط ضوءاً بجانب السقف، فسترى حينها أن كل مصباح أزرق صغير محاط بستارة من خيوط متوهّجة ومحبّبة،
    Kırmızı ışınları takip edersen fotomultiplikatör tüplerle kristal kafes arasında bağlantı olmadığını göreceksin. Open Subtitles حسنا... إذا تتبّعت هذا الشعاع الأحمر فسترى أنه ليس هناك مسار واضح... بين أنبوب مضخّم الفوتونات و الغشاء الكريستالي
    - Eğer türünü umursuyorsan, bu delinin yaptıklarının yok oluşlarını garanti ettiğini göreceksin. Open Subtitles فسترى ما سيفعله هذا المجنون هو ضمان دمارهم ! لتذهب للجحيم
    Hangi duvara bakarsanız bakın kendinizin bir yansımasını görürdünüz. Open Subtitles حيث أي حائط تنظر إليه فسترى صورة لنفسك
    Salerno'ya bir bot içinde gidiyorsanız sizi ve geçeceğini geçitleri kuşatmış dağları görürdünüz. Open Subtitles ...أذا كنت تقترب من (ساليرنو) على متن قارب فسترى الجبال تحيط بك وبالطرق.. التـى ستـسلـكـهـا مـن كـل صـوب
    Bence bir bakarsanız paranızın iyi ellerde olduğunu göreceksiniz. Open Subtitles أظن أن لو ألقيت نظرة عليه فسترى أن مالك في أيدي أمنه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus