Takas etmek istiyoruz. Sonra yolumuza gideceğiz, kimse zarar görmeyecek. | Open Subtitles | إن وافقتم على إجراء تبادل، فسنذهب لحالنا ولن يؤذى أحد. |
Kısa zamanda haber alamazsak, polise gideceğiz. | Open Subtitles | إذا لم نسمع عنه قريباً فسنذهب للشرطة |
"Eğer bizi bırakırsanız doğrudan askere alma dairesine gideceğiz ve orduya katılıp Amerika adına bir sürü kıç tekmeleyeceğiz." | Open Subtitles | "انظر, إذا تركتنا نذهب" "فسنذهب مباشرة لمكتب التجنيد" "ونسجل أنفسنا في الجيش" |
Eğer beş dakika içinde gelmezlerse onlarsız gideriz. | Open Subtitles | إذا لم يأتوا هنا خلال خمس دقائق فسنذهب بدونهم |
30 saniye içinde gelmezse gideriz. | Open Subtitles | لن لم تأتي في غضون 30 ثانية, فسنذهب اجلس |
Ama plan ne kadar iyi olursa olsun, eğer aramızdaki ajan planı düşmana sızdırırsa, bir tuzağın içine yürüyor olacağız. | Open Subtitles | ولكن مهما كانت الخطة جيدة فلو سربها جاسوسنا إلى الأعداء فسنذهب إلى كمين |
Eğer o fabrikanın içindeyseler, oraya gidiyoruz demektir. | Open Subtitles | لو أنهم بهذا المصنع فسنذهب له |
- Aslında yemeği benimle yiyeceksin. Evet ve plan bozma kraliçesini yatağa yatırdıktan sonra sen ve ben... - ...gerçekten eğlenmeye çıkacağız. | Open Subtitles | أجل ، وبعد أن تنام الملكة المفسدة ، فسنذهب أنا وأنتِ لفعل شيء ممتع حقاً |
Annem gitmemize izin verirse, Heinz'in Bretonya'daki yerine gideceğiz. | Open Subtitles | إن تركتنا أمي نغادر، فسنذهب إلى منزل "هاينز" في "بريتاني". |
Bir sorun yoksa size söyleyeceğim yere gideceğiz. | Open Subtitles | ... لو كُنت بريئاً ، فسنذهب حيث أخبرتك |
..üçümüz birlikte Brezilya'ya gideceğiz | Open Subtitles | فسنذهب ثلاثتنا الى البرازيل |
Üstüme gelme çünkü oraya gittiğimizde, birlikte gideceğiz. | Open Subtitles | لأن إن ذهبنا ، فسنذهب |
Kinema'ya gideceğiz. Londra'ya geldiğinde beni ara. | Open Subtitles | فسنذهب للسينما اتصلي بي حين تصلين لـ(لندن) |
- Gidersek birlikte gideceğiz. | Open Subtitles | كلّا، إن ذهبنا، فسنذهب معًا. |
Güvenliyse oraya gideriz. Diğerlerine söyleme daha. | Open Subtitles | إن كان المكان آمن، فسنذهب إلى هناك لا تخبر بقية المجموعة، ليس بعد |
Güvenliyse oraya gideriz. Diğerlerine söyleme daha. | Open Subtitles | إن كان المكان آمن، فسنذهب إلى هناك لا تخبر بقية المجموعة، ليس بعد |
Güvenliyse oraya gideriz. Diğerlerine söyleme daha. | Open Subtitles | إن كان المكان آمن، فسنذهب إلى هناك، لا تخبر بقية المجموعة، ليس بعد |
Ama plan ne kadar iyi olursa olsun, eğer aramızdaki ajan planı düşmana sızdırırsa, bir tuzağın içine yürüyor olacağız. | Open Subtitles | ولكن مهما كانت الخطة جيدة فلو سربها جاسوسنا إلى الأعداء فسنذهب إلى كمين |
İyi bir planı varsa, ikimizi de kaçabiliriz. Hayır, gitmiyoruz! | Open Subtitles | وإن كانت خطة جيدة، فسنذهب أنا وأنتِ |
Eğer o fabrikanın içindeyseler, oraya gidiyoruz demektir. | Open Subtitles | لو أنهم بهذا المصنع فسنذهب له |