"فسنكون" - Traduction Arabe en Turc

    • olacağız
        
    • oluruz
        
    • olurduk
        
    • demektir
        
    • olursak
        
    • gireriz
        
    Ama Oren ve ailesini kurtarırsak bir şey yapmış olacağız. Open Subtitles لكن لو أنقذنا أورين و عائلته فسنكون قد فعلنا شيئا
    Bankaya vardığımızda da, çok geç kalmış olacağız. Open Subtitles بحلول الوقت الذي نصل فيه الى المصرف فسنكون متأخرين جداً
    Gemi görünmez olduğu zaman, tamamen güvende olacağız. Open Subtitles بمجرد أن نعود لوضعية الإخفاء فسنكون فى أمان
    Başka bir grupla sorun yaşarsanız, size yardımcı da oluruz. Open Subtitles وإذا ما كان لديك مشكلة مع مجموعة أخرى فسنكون بجانبك
    Eğer bize hep birlikte saldırmak için bir fırsat yakalarlarsa, ölü eti oluruz. Open Subtitles لانهم إذا تمكنوا من الهجوم علينا من كل ألآتجاهات فسنكون فى عداد الموتى
    Ama gerçek şu ki, eğer Tanrı'nın iradesini bilseydik, hepimiz Tanrı olurduk, değil mi? Open Subtitles ولكن الحقيقة هي .. أنه إذا كنا نعلم إرادة الإله فسنكون كُلنا ألهة , أليس كذلك؟
    Havalar böyle giderse harika bir yaz geçireceğiz demektir. Open Subtitles إذا بقي الطقس هكذا فسنكون جاهزين لعقد اتفاقية
    Rapor verecekleri bir şey çıkar çıkmaz ilk duyan biz olacağız. Open Subtitles بمجرد أن يكون لديهم شيء فسنكون أول من يسمع به
    Tütün fabrikasını araştırırken... cinayet mahallinden daha fazlasını arıyor olacağız. Open Subtitles عندما نبحث في مزرعة التبغ فسنكون نبحث عن أكثر من موقع القتل
    Maalesef, siz buluştuğunuz zaman, üçümüz birlikte olacağız. Open Subtitles إن كان لديكم موعد فسنكون نحن الثلاثة فيه ماذا؟
    Kimlikleri ortaya çıktığında ve buraya geri döndüğümüzde Son Beşle filoyu terk etmekte özgür olacağız. Open Subtitles بمجرد أن يتم تحديدهم وعندمانعودلهنا, فسنكون أحرار على مغادرة أسطولك مع الخمسة
    Tekne bulamadınız mı? Buraya geldiklerinde, açıkta olacağız. Open Subtitles إن جاؤوا ونحن على بعد 10 ياردات من الشاطئ فسنكون هدفاً سهلاً
    Çok heyecanlıyım. Eğer bu sınavı geçersen aynı sınıfta olacağız. Open Subtitles انا متحمسة جداً ، أتعرفين إن نجحتي في هذا الإختبار فسنكون في نفس الفصل
    Ama eğer onu saklmaya devam edersek, biz sadece numaratör çalan bir grup ezikler oluruz. Open Subtitles ولكن اذا احتفظنا بها، فسنكون مجموعة من اللصوص سرقت آلة أرقام
    Şansımız yağ ver giderse, yedi gibi orada oluruz, belki... Open Subtitles إن جرت الأمور على ما يرام، فسنكون هناك بحلول الساعة الـ7، و ربما الـ8
    İskenderiye'nin mermer tahıl ambarları anlaşmasını yaparsam zengin oluruz. Open Subtitles إذا حصلت على ذلك العقد من مخزن الرخام في الاسكندرية فسنكون أغنياء سترين
    Eğer onları kontrolsüz bir tepkime ortasında buraya alırsak ölmekten beter oluruz. Open Subtitles و إذا أعدناهم في منتصف عملية إعادة تجمع جزيئى لا يمكن السيطرة عليها فسنكون فى وضع أسوأ من الموت
    Benim için bunu yaparsan, o zaman hepimiz özgür oluruz. Open Subtitles .. إن أحضرتِ لي هذا المبلغ فسنكون جميعاً أحراراً
    Faisal kardeş, eğer bunu düşürürsen, fırında fasülye gibi oluruz. Open Subtitles أخي فيصل , لو اسقطت هذا فسنكون كالفاصولياء المطبوخة من هنا إلى ديربي
    Zaten beraber olabilseydik şimdiye kadar çoktan olurduk... ilk defa yunan restotantına gidişimizi hatırlıyorumda. Open Subtitles كلا , لو قدر لنا أن نكون سوياً فسنكون سوياً كنت أتذكر ذهابنا لهذا المطعم اليوناني
    Küfür ederse, sarhoş olursa, hatta umursamaz davranırsa, iyi durumdayız demektir. Open Subtitles إذا أتت سيئة أو محششة أو غير مهتمة حتى فسنكون في حالة جيدة
    Eğer bunu denersek ve başarısız olursak birçok kişinin canından olur. Open Subtitles أجل, أعلم, و إن جلبناه وفشلنا, فسنكون كمن قام بالتوقيع على مذكرات الموت
    Uzun ve derin bir nefes al ve şunu bil ki eğer emri verirsen, savaşa gireriz ve savaşırız. Open Subtitles أقصد ، خذ نفسا عميقًا جدا إعلم أنك إذا أصدرت القرار فسنكون في حرب

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus