Ciğerlerindeki basıncı azaltamazsam ölür. | Open Subtitles | , لو لم أعالج الضغط على رئتها , فسوف تموت لذا لن تمانع ان لم تستطع أن تمشي |
Eğer 3 gün daha aç kalırsa, Young-goon ölür. | Open Subtitles | اذا أستمرت فى الأمتناع عن تناول الطعام ثلاثة أيام أخرى فسوف تموت يونج _ جون |
Bir daha bana gelme Musa çünkü bir daha yüzümü gördüğün gün kesin öleceksin. | Open Subtitles | لا تأتى لى مره أخرى يا موسى لأنه في اليوم الذي ترى فيه وجهي ثانيه فسوف تموت بالتأكيد |
Bir daha bana gelme Musa çünkü bir daha yüzümü gördüğün gün kesin öleceksin. | Open Subtitles | لا تأتى لى مره أخرى يا موسى لأنه في اليوم الذي ترى فيه وجهي ثانيه فسوف تموت بالتأكيد |
Çin'in derinliklerine vahşi bir saldırıda bulunacağız, ve eğer San Pablo ölürse, temiz ölecek. | Open Subtitles | إننا سوف نقوم بطعنة عنيفة أخيرة عميقة في داخل الصين و لو أن سان بابلو ماتت فسوف تموت بشرف |
Eğer bir şey yapmazsan kan kaybından ölecek. | Open Subtitles | لو تركتها هكذا فسوف تموت من جراء فقدان الدم |
Mesela, tek oturuşta 100 fincan kahve içerseniz bu yüzden ölebilirsiniz. | Open Subtitles | على سبيل المثال , لو شربت 100 كوب ... قهوة في نفس الوقت . فسوف تموت بسببها |
Her neyse, 80 dakikan var dostum Yoksa sende ani bir kalp krizinden ölebilirsin. | Open Subtitles | مهما يكن لديك 80 دقيقة وإلا فسوف تموت إثر نوبة قلبية مفاجئة أيضاً |
Onu kamyonete koyarsanız ölür. Hey. | Open Subtitles | إذا وضعتها في الشاحنة، فسوف تموت |
O da gece ölür. | Open Subtitles | فسوف تموت فى المساء |
Ortalarda görünmezsen kız ölür. | Open Subtitles | ان لم تأتي فسوف تموت |
Tek bir polis bile olursa kız ölür. | Open Subtitles | ان رأيت أي شرطي فسوف تموت |
Sana bunu söylemek istemezdim, Ama beni satın almazsan öleceksin. | Open Subtitles | لم أرغب أن أقل لك هذا، لكن إن لم تشتريني، فسوف تموت. |
Yani açmazsan, öleceksin. | Open Subtitles | بمعنى إذا كنت لا تفتح هذا الباب ، فسوف تموت |
Bu testi bitirdiğinde öleceksin Sam. | Open Subtitles | إن أكملت هذا الاختبار، فسوف تموت |
Ben tetiği çekersem eğer yolumdan çekilmezsen ateş edeceğim ve öleceksin. | Open Subtitles | ... عِندما أقوم بسحب الزّناد ... والذي سأفعله بالفِعل إذا لم تتحركّ فسوف تموت |
Ama onu buradan çıkarmazsam ölecek. | Open Subtitles | و لكنى إذا لم أخرجها فسوف تموت |
Bir şeyler yapmazsam Gwen ölecek. Bunun olmasına izin veremem. | Open Subtitles | إذا لم أحرك ساكناً فسوف تموت(جوين)وأنا لن أدع هذا يحدث |
Yoksa balinalar orada beklerken ölecek. | Open Subtitles | والا فسوف تموت الحيتان في الانتظار |
- Bunu yapmazsak ölebilirsiniz. | Open Subtitles | -إن لم تفعلها فسوف تموت . |
Daha yeni beyin ameliyatı olduğunu unutma. Dikkat etmezsen, ölebilirsin. | Open Subtitles | فأنت ما زلت خارج من عملية جراحية بالرأس واذا لم تعتني بهذا ، فسوف تموت |