Eğer bir erkek sivrisinek salarsanız ve etrafta dişi bir sivrisinek varsa, erkek dişi olanı bulacaktır. | TED | لو أطلقت بعوضة ذكرًا وكان هناك بعوضة أنثى في الجوار، فسيجد الذكر الأنثى. |
Fogg'un dediği gibi işi bilen bir arkadaşsa saklanacak bir sürü yer bulacaktır. | Open Subtitles | إذا كان واسع الحيلة, كما يقول "فوج", فسيجد العديد من الأماكن ليختبىء فيها |
Hayal gücüm öldürmene neden olduysa durduracak yöntemi de hayal gücüm bulacaktır, iğrenç yaratık. | Open Subtitles | إذا كان خيالي جعلك تقتل إذا، فسيجد خيالي طريقة لإيقافك أيها المخلوق القبيح |
Biri parayı zimmetine geçirmek istiyorsa, bir yolunu bulur. | Open Subtitles | لو ان شخصا يريد الأختلاس فسيجد طريقة |
Takibi atlatmak istediği zaman da bir yolunu bulur. | Open Subtitles | ومتى أراد أن يفلت فسيجد طريقة |
Biz yapmazsak yapacak birini bulacaktır. | Open Subtitles | إن لم نقم بفعل هذا، فسيجد أحد آخر يقوم بهذا |
Ama kalbin, eğer izin verirsen içgüdüsel olarak kendi yolunu bulacaktır. | Open Subtitles | ولكن إن سمحتِ لقلبكِ، فسيجد طريقه الفطريّ. |
Düşürmek istemiyorum, ama eğer yapmazsam, bunu yapacak başka birini bulacaktır. | Open Subtitles | لا أريد إسقاطها لكن إن لم أفعل فسيجد غيري ليفعلها |
Michael Sara'nın hayatının tehlikede olduğuna inanıyorsa oraya girmenin bir yolunu bulacaktır. | Open Subtitles | إن كان لدى (مايكل) اعتقاد مضلّل بأنّ حياة (سارة) معرّضة للخطر فسيجد وسيلة للعودة إلى ذلك السجن |
Walter bir kere, bir şeyi aramaya başladı mı.. ...kimsenin bulmasını istemediği tonla şey bulur. | Open Subtitles | عندما يبدأ (والتر) بالبحث عن شيئ، فسيجد الكثير من الأشياء لا أحد يريد منه إيجادها. |