Eğer kurşunlarımızı hemen çıkarmazsak sorgulama sırasında ölürler. | Open Subtitles | لو أننا لم نستخرج منهم الرصاص فسيموتون سريعاً أثناء الاستجواب |
- Alanı aktif hâle getirirlerse, ölürler. - Sorunu çözdüklerinde tekrar açabiliriz. | Open Subtitles | لو قمنا بتشغيل الحقل الواقى فسيموتون ربما يمكنهم حل المشكلة |
Bunu yapamazsınız adamlarını yukarıya gönderirsen ölürler. | Open Subtitles | لن تفعل هذا لو أنك أرسلت رجالك إلى هنا، فسيموتون |
Burada kalırlarsa hepsinin öleceğine inanıyor. | Open Subtitles | إنّها مقتنعة بأنّهم إذا بقيوا هنا، فسيموتون جميعًا. |
Dişi bulamazlarsa da zaten ölecekler. | TED | لو لم يجدوا الإناث، فسيموتون على أية حال. |
Birçok imha kampı mevcut eğer sıradaki birlik buraya ulaştığında bu insanlar hâlâ burada olurlarsa ölürler. | Open Subtitles | يوجد الكثير من معسكرات النفي إن بقي هؤلاء الناس هنا عد حضور ..المجموعة الثانية فسيموتون |
Hem bebekler üçkağıtçı olmazlarsa ölürler. | Open Subtitles | لكن لو لم يكن للرضع عروق فسيموتون |
Burada kalırlarsa hepsinin öleceğine inanıyor. | Open Subtitles | إنّها مقتنعة بأنّهم إذا بقيوا هنا، فسيموتون جميعًا. |
çünkü benden sizi oraya götürmemi isteyeceğinizi biliyordum arkadaşlarınız orada ve ölecekler tıpkı ailem gibi. | Open Subtitles | لأنني علمت أنك ستطلب مني أن آخذك إلى هناك ،إن كان أصدقائك هناك فسيموتون مثل عائلتي |
Onları güneşten bir tek anneleri koruyabilirken hiçbir şey içemezlerse saatler içinde ölecekler. | Open Subtitles | مع وجود الأم فقط لتقيهم من الشمس إن لم يحصلوا على شيء يشربوه .فسيموتون في غضونِ ساعات |
Öleceklerse, evlerinde ölecekler. | Open Subtitles | إذا كانوا سيموتون فسيموتون فى مزارعهم |