Ulus olarak Başarısız olduk. Yahudilerle birlikte sosyal bir çevre oluşturmadık. | Open Subtitles | لقد فشلنا كأمة فى إيجاد بيئة معيشية واحدة تستوعب اليهود معنا |
Bu yüzden, alabileceğimiz kadar çok ileri düzey hazırlık dersleri almalıyız çünkü eğer ilk beş yüzdesine giremezsek, hayatta Başarısız oluruz. | Open Subtitles | علينا أن نأخذ صفوف التقوية المتقدمه لأن إن لم نكن من ظمن أصحاب النسب العاليه فهذا يعني أننا فشلنا في الحياة |
Arnavut arkadaşlarımla birlikte bunu durdurmaya çalıştık ama başaramadık. | TED | وبمعية صديقي الألباني، حاولنا إيقاف الأمر ، لكننا فشلنا. |
Ancak, hiçbirinin anlamı olmayacak eğer okyanusu korumayı başaramazsak. | TED | لكن، لا شئ آخر يهم اذا فشلنا في حماية المحيطات. |
Ve işte Başarısız olduğumuz yer burası. Ve yüz nakline ihtiyacımız olan yer burası. | TED | وهنا كان فشلنا. ولهذا كنا بحاجة لزرع وجه. |
Yaratıcı bir şekilde, bu başarıyı iletmekte Başarısız olduk. | TED | وإبداعيًا، قد فشلنا في تواصل هذا النجاح حتى الآن. |
İlk yıl tam anlamıyla Başarısız olduk. zar zor 100 cesur ruhu işe aldık. | TED | فشلنا بشكل مؤسف في السنة الأولى، بالكاد كسبنا مئة من الأنفس الشجاعة. |
Fakat zaman zaman, şimdinin teknolojisinin geleceği değiştireceğini tahmin etmekte Başarısız olduk. | TED | ومرة تلو الأخرى، فشلنا أيضًا في تخمين أن تكنولوجيات الحاضر سوف تغير شكل المستقبل. |
Görünüşe göre şehirde düzeni sağlamayı başaramadık. | Open Subtitles | يبدو أننا قد فشلنا في الحفاظ على النظام في المدينة |
İngilizler şebekesini çökertmeye çalıştı ama başaramadık. | Open Subtitles | البريطانيون حاولو اغلاق عملياته ولكننا فشلنا |
başaramadık Jay. - Pes ettiğinde başaramazsın. | Open Subtitles | لقد فشلنا يا جاى نفشل فقط عندما نستسلم , تبا لك |
Eğer başaramazsak insanlarımız Hakan'ın topukları altında ölecekler. | Open Subtitles | اذا فشلنا , شعبنا سوف يموت تحت سنابك الخان |
başaramazsak, onun işini sen bitireceksin. | Open Subtitles | لو فشلنا في مهمتنا سيكون عليك القضاء عليه |
Eğer bu gece başaramazsak tüm Batı Sahili ayklanmasının bastırılacağını biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعرف , اذا فشلنا الليلة، انتفاضة الساحل الغربى بالكامل ستنتهى؟ |
Ama sıçtık batırdık. | Open Subtitles | حب حقيقي لما نحن عليه و فشلنا معهم |
Öyle demeyin, hepimiz çuvalladık... ve tüm yükü birimizin taşıması için hiç sebep yok. | Open Subtitles | هيا يا سيدى, لقد فشلنا جميعا وليس هناك سبب لكى يتحمل احدنا العبء كله وحده |
Peki niçin Biz bu çağrıya kulak asamadık? | TED | إذا لماذا فشلنا كمجتمع في مراعاة هذا الأمر؟ |
Ahbap, ayvayı yedik. Hayır, gayet olumlu bir durum. | Open Subtitles | لقد فشلنا تماما ، لا ، هذا إيجابي |
İşe yarar sonuçlar almadaki başarısızlığımız kabul edilemezmiş. | Open Subtitles | أعلمت أنّ فشلنا في تحقيق نتائج مفيدة غير مقبول. |
Kasık kılı ve tükürükten randevu klonu yapmak için kolayca CIA'ye girdik ve şimdi baloda tam sıçtık. | Open Subtitles | نحن اقتحمنا مركز الاستخبارات لنستنسخ رفاق غراميين من شعر العانة والبصاق والآن نحن فشلنا بالكامل فى حضور الحفل الراقص |
Bir zaman makinesi kullanıp geçmişe gittik. Her şey berbat ettik ve geleceği değiştirdik. | Open Subtitles | استعملنا أداةً للسفر عبر الزمن ويبدو بأنّنا فشلنا وغيرنا المستقبل |
Yöntemlerimizi değiştirmeyi başaramadığımızı ve şu anki yolda devam ettiğimizi, talebi karşılayamadığımızı varsayalım. | TED | ولو افترضنا أننا فشلنا في تغير أساليبنا وإستمررنا في اتباع نفس المسار الحالي فسنفشل في تلبية الإحتياجات. |
Bu sefer gerçekten bittik, bütün kasaba bize kıçıyla gülecek. | Open Subtitles | إن فشلنا هذه المرة ستسخر منا المقاطعة كلها |
mahvolduk, değil mi? | Open Subtitles | لقد فشلنا, صحيح؟ |
Sınırlarımız test edildi ve testi geçemedik. | Open Subtitles | حدودنا وضعتنا في الاختبار ودعوني اخبركم باننا قد فشلنا بهذا الاختبار |