Bütün bu başarısız işleri kendi buluşum hakkında kötü hissetmemem için gösteriyorsun. | Open Subtitles | تريني جميع الأمور التي فشلت بها حتى لا أشعر بالآسى حيال فشلي |
O kadar başarısız oldum ki evrimsel biyolog oldum. | TED | لقد كان فشلي مدهشاً لدرجة أنني اليوم عالمة أحياء تطورية. |
Uyanmaktaki başarısızlığım, daha iyi bir hayat için ne kadar çok şans harcadığımı gösterdi bana. | Open Subtitles | فشلي بالاستيقاظ يُظهر كيفُ أُفسد فرصي بحياةٍ أفضل. نعم، أصبتُ بذلك. |
Aslında benim hatam yüzümden rezil olabilecek herkes bugün rezil olacak. | Open Subtitles | حقاً،وكذلك. وكل شخص يمكن أن يتعرض للإهانة بسبب فشلي فسيشعر بالإهانة فعلاً |
Babanı etkilemedeki başarısızlığımın kutlama vesilesi olacağını düşünmezdim. | Open Subtitles | لا أعتقد أنّ فشلي الذي أبهر والدك، يمكن ان يكون مناسبة يحتفى بها |
"Bütün bu yıllar boyunca babamın benim başarısızlığımdan dolayı Amerika' ya gittiğini zannetmiştim." | Open Subtitles | لطالما ظننت طيلة هذه السنين أن أبي رحل لأمريكا بسبب فشلي |
Babam gibi konuştun. Kaderimde başarısız olmak varmış gibi. | Open Subtitles | تشبهين ما قاله والدي، بشأن فشلي المُحتّم |
başarısız olursam hemen ertesi gün basında bana destek olacaksınız. | Open Subtitles | ان فشلت، فستدعمني بصحافتك مباشرة ولاتسلط الضوء على فشلي |
Bu şimdiye kadar çıktığım en büyük izleyici grubu ve tüm sezonu şirin çocukların canına ot tıkayarak geçirdikten sonra, herkes başarısız olmamı bekliyor. | Open Subtitles | وأكبر عدد مشاهدين أغني أمامهم وبعد قضاء كل الموسم في تمزيق الأطفال الصغار الجميع ينتظر فشلي |
başarısız olursam eğer oradaki kırmızı düğmeye basarak otorayı vagondan ayırın. | Open Subtitles | لذا ففي حالة فشلي اضغطا على الزر الأحمر لفصل العربة عن القطار |
Kötülük yaptığım için ve iyilik yapmakta başarısız olduğum için pişmanım. | Open Subtitles | أنا نادمة على ارتكابي الخطأ وعلى فشلي في عمل الخير |
Ando, başarısız olursam b planını devreye sokmana ihtiyacım var. | Open Subtitles | آندو, أحتاجك لتخطط على الخطه بي في حالة فشلي |
Bardağın dolu tarafına bakan bir kadınım ben bu yüzden kızımın başarısızlığını kendi başarısızlığım gibi görmüyorum. | Open Subtitles | أنا من نوع البنات التي تنظر لنصف الكأس الممتلئ, لذا أنا لاأنظر إلى فشل إبنتي كأنه فشلي. |
Lakin bu kişisel başarısızlığım, işleri düzeltmek için olan azmimi güçlendirdi. | Open Subtitles | لكن فشلي الشخصي قد قوى من عزيمتي لوضع الأمور في نصابها الصحيح |
başarısızlığım bunca hayata mal olmuşken yaşamayı hak etmiyorum. | Open Subtitles | لا أستحق أن أعيش عندما سبب فشلي في موت الكثيرين |
Mozambik'te olanların yıllardır benim hatam olduğunu sanmıştım. | Open Subtitles | لسنين طويلة كنت أعتقد أن فشلي في موزمبيق كان خطئي 269 00: 26: 40,766 |
- Hayattaki en büyük hatam. - Dikkat edin! | Open Subtitles | ـ فشلي الأكبر في الحياة ـ انظر إلى الأدنى |
En büyük başarısızlığımın hatırlatılsın diye Frank Lucas Lisesine asla gitmem. | Open Subtitles | لن أذهب لتلك المدرسة حتى أتذكر أعظم فشلي |
başarısızlığımın nedeni dedemlerden ayrılmak ve onlara geri dönmek oldu. | Open Subtitles | لكن فشلي هو الذي جعلهم يأخذونني من جدي و جدتي و يعيدوني الى المنزل أخيراً |
Ne olur kimseye kitap başarısızlığımdan söz etmeyelim. | Open Subtitles | دعينا لا نذكر فشلي في الكتاب لأي أحد كان |
Ama kendi hatalarıma o kadar takılıp kalmıştım ki bu olayı bir kenara bırakmıştım. | Open Subtitles | لأني كُنتُ مشغولاً جداً في فشلي تناسيتُ الحادثَة |
Başaramadığım o değildi. | Open Subtitles | هذا لم يكن فشلي |
Ben kendimi düşünmüyorum, fakat benim başarısızlıklarımdan dolayı sizlerin acı çektiğini görmek bana büyük ıstırap veriyor. | Open Subtitles | لست مهتم لراحة نفسي ولكنني سأشعر بألم كبير عندما اراهم يعانون من فشلي |
Ama çuvallamamı bekleyen bir çok insan var. | Open Subtitles | ولكن هناك الكثير من الناس الذين يتوقّعون فشلي |