Kapıyı çaldık, silahım var diye bağırdı, biz de oradan uzaklaştık. | Open Subtitles | طرقنا الباب، فصرخ بأن لديه مسدس وأن نتركه لوحده |
Platformdaydık, milenyuma dans ederek girmeye hazırdık ve sonra o herif "kes!" diye bağırdı. | Open Subtitles | كنا على المنصة, مستعدين للرقص و استقبال "الألفية الجديدة, فصرخ الرجل "توقفوا |
"Belçikalıları" dedim ve Ali bağırdı: "George Foreman bir Belçikalı!" | Open Subtitles | فقلت, "البلجيكيون," فصرخ علي "جورج فورمان بلجيكي" |
Dikkatsiz olduğum için bana bağırdı ve... | Open Subtitles | فصرخ بوجهي لإنني ...كنت مهملا و |
Yaşlılıktan adamın kulakları sağırlaştığı için kapıcı bağırır: | Open Subtitles | فصرخ الحارس في أذنه' ذلك أن سمعه أصابه الاضمحلال: |
* gecenin bir yarısı telefon çalar * * babam bağırır * * hayatında neler yapacaksın? | Open Subtitles | "رنّ هاتفي بمنتصف الليل" "فصرخ أبي: ماذا ستفعلين بحياتك؟" |
Adamım Chris "Gebereceksin, kahpe!" diye bağırdı. | Open Subtitles | (فصرخ رجلي (كريس " أيها الرجل ستموت " |
"Kraliçe" diye bağırdı. | Open Subtitles | فصرخ قائلاً: "الملكة!". |