Elbisemden hoşlanmadın diye bu kadar kaba olmana gerek yok. | Open Subtitles | فقط لانك لا تحبين ملابسي لا يعني ان تكوني فظة |
kaba sözler duyup okuyunca bile olabilir. | TED | وإنما أيضًا عندما نرى أو نقرأ كلمات فظة. |
Yazar, güçlü ırkçı düşüncelere sahipti ve bazı çalışmaları kaba inançlar ve hakaret içerir. | TED | إن المؤلف يحمل وجهات نظر عنصرية، وتحتوي بعض أعماله على أفكار شائعة فظة. |
Ödedikleri belki Kabalık etmeye yeter, ama hapiste yatmaya yeteceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لعلهم يدفعون لك راتباً يخولك أن تكوني فظة ولكن أشك في أنه يكفي لتمضي فتره في سجن المقاطعة |
Bu sabah Ulrike'nin bana çok kaba davrandığını bilmelisin. | Open Subtitles | أعتقد ينبغى أن تعرف أن أولريك كانت فظة معى جدا هذا الصباح |
Eğer kaba olmak istiyorsan, kaçırılma olarak düşünebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك ان تسميها اختطاف، إذا كنت تريدى أن تكونى فظة. |
Evinde, sana karşı kaba olmak istemiyorum ama bazen, biraz garip oluyorsun. | Open Subtitles | لا أريد أن أكون فظة في منزلك لكنك تتصرف بغرابة أحياناً |
Bu zavallı küçük adam davranışını oldukça kaba buldu. | Open Subtitles | , فهذا الصغير المسكين قد لاقى معاملة فظة |
Benimle burada olmanı takdir ediyorum ve kaba olmak istemiyorum, ama biraz mahremiyet rica edebilir miyim? | Open Subtitles | أقدر لك وجودك هنا معى ولا أريد أن أبدوا فظة ولكن أيمكننى الحصول على بعض الخصوصية؟ |
Şey, ben kaba, olmak istemem ama bir şey geldi ve ben şu anda dışarı çıkamazsın. | Open Subtitles | حسناً ، لا أقصد أن أكون فظة لكن طرأ شيئاً ما و لا يمكنني أن أخرج الآن |
kaba olmak istemem ama bu akşam yapmam gereken, halletmem gereken bir iş var. | Open Subtitles | لا اريد ان اكون فظة معكم ولكن هناك شيء اود القيام به لاحقا هناك بعض الاعمال التي علي الاهتمام بها |
Simon, kaba olmak istemem ama sanırım senden geliyor. | Open Subtitles | سايمون, لا أقصد أن أكون فظة و لكنني أعتقد أن تلك الرائحة قد تكون منك |
Bu kadar kaba olduğum için firavununa özrümü ilet. Ve benim yerime teşekkür et. | Open Subtitles | أعتذر لفرعونك لي لكوني كنت فظة معه وأشكره لي |
Dün gece aceleyle gittiğinde, umarım beni kaba bulmamışsındır. Kesinlikle hayır. | Open Subtitles | أرجو أن لا تكون قد انسحبت البارحة لأنك وجدتني فظة |
Buffon'un yöntemi büyük ölçüde hatalı da olsa bu sebeple ondan bize kalanları küçümsemek kaba bir davranış olur. | Open Subtitles | كانت طريقة بوفون علي درجة كبيرة من عدم الدقة إنها تجربة فظة انتقصت من تراثه |
Kabalık etmek istemem, ama geçen sene olanlar büyük bir hataydı. | Open Subtitles | أنظر لا أريد أن أكون فظة , موافق و لكن العام الماضي كانت غلطة فضيعة |
Merhaba, Kabalık etmek istemem ama meşgulüm. | Open Subtitles | أوه مرحباً يا رفاق , أنا لا أقصد أن أكون فظة ولكني مشغولة قليلاً |
- Kabalık etmek istemiyorsun ama evimde bu şekilde konuşuyorsun, ha? | Open Subtitles | لا تريدين أن تكوني فظة و تتحدثين هكذا في منزلي؟ |
Mantıklı konuştuğunda da aksi ve kabasın. | Open Subtitles | و بغد ذلك عندما تكونين ذات معنى تكونين فظة و غير مهذبة |
Çok kabayım, bardaklarınız yok. | Open Subtitles | يالي من فظة لاتوجد لديكم أكواب |
Partide birden bire ortaya çıktığım için özür dilerim. Ve kabaydım. | Open Subtitles | عذراً على مضايقتك في السهرة، كنت فظة |
Nasıl bir kız arkadaş ta Tallahassee'ye direksiyon sallayıp asabi bir ihtiyarın kendisi kadar aksi dairesinde arama yapar biliyor musun? | Open Subtitles | تعلم مانوع الحبيبة التي تقود كل الطريق إلى تالاهاسي للبحث عن رجل عجوز فظ متساوية مع شقة فظة ؟ |
Tanrı Aşkına, Bay Crane, açık sözlü olmak gerekirse bir meslektaşa ihtiyacım yok. | Open Subtitles | لخاطر الرب ، سيد كرين إذا كان مسموح لي أن أكون فظة لست بحاجة لزميل |