Ama Yaptığın onca iyi şeyleri düşün kendini değiştirmek için o kadar çabalaman... | Open Subtitles | لكن فكر بكل الخير الذي فعلته كل الطرق التي جربتها لتكفر عن فعلتك |
Yapacağın en akıllıca şey, bunu neden Yaptığın hakkında konuşmak olur. | Open Subtitles | الشيء الذكي هو التحدث عن سبب فعلتك ان كنت لم تفهم |
Belki böylece Yaptığın şeyi düşünmeye zamanın olur. | Open Subtitles | من شأن ذلك أن يمنحك الوقت لتفكّر في فعلتك |
Christian ile tanışana dek, bunu neden yaptığını anlamamıştım. | Open Subtitles | وسريعاً ما قابلت كريستين وبدأت أفهم سبب فعلتك تلك |
Ama niye yaptığını söylemeyeceksin, çünkü ben bunu kendi isteğinle yaptığına ikna olmuş değilim. | Open Subtitles | ولكنك لن تخبريني بسبب فعلتك لأنني لست مقتنعاً بأنكِ تصرفت وحدك |
Ondan bir şey çaldın. Ve yaptığının cezasını çekmek yerine bir yolunu bulup kurtuldun. | Open Subtitles | بدلاً من أن تدفع ثمن فعلتك تحايلت و خرجت من الأمر |
Yaptığın şey yüzünden şerefime ne oldu, biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعرفِين الإذلال الذي شعرت به بسبب فعلتك هذه؟ |
Yaptığın tek şey harika, son moda süeterimi mahvetmek oldu. | Open Subtitles | أتلفت قطعة ممتازة من الحياكة الحديثة، فعلتك |
Her neyse. Yaptığın hoşuma gitmiyor işte. | Open Subtitles | على أى حال ، أنا فقط لم تعجبنى فعلتك تلك |
Öldür de öbür dünyada karşılaştığınızda bu Yaptığın yüzünden karın sana sırtını dönsün. | Open Subtitles | ولتجعل فعلتك هذه زوجتك تبتعد عنك حينما تلقاك في الحياة الأخرى |
Galiba Yaptığın şeyden utandığın için bu kadar sakinsin. | Open Subtitles | أفترض بأنك فاتر جداً، لانك خجلان من فعلتك. |
Yaptığın şey için üzgün olduğunu ve öyle olduğun için üzgün olduğunu söylüyorsun, bir daha yapmayacağım diyorsun. | Open Subtitles | عليك فقط القول بأنك آسفة لما فعلته وإن تكوني آسفة على من أنتي وإنك لن تكرري فعلتك مرة أخرى |
Yaptığın şey için üzgün olduğunu ve öyle olduğun için üzgün olduğunu söylüyorsun, bir daha yapmayacağım diyorsun. | Open Subtitles | عليك فقط القول بأنك آسفة لما فعلته وإن تكوني آسفة على من أنتي وإنك لن تكرري فعلتك مرة أخرى |
Çünkü Yaptığın şey sayesinde şimdi hâlimizle ailenin yok olması arasında duran tek şey bu. | Open Subtitles | لأن, بفضل فعلتك, هذا كل ما يقف بيننا وبين دمار هذه العائلة. |
yaptığını haklı göstermeye çalışma sakın! | Open Subtitles | لا تجرأ حتى حتى على محاولة تبرير فعلتك |
Elser, şimdi ona bunu neden yaptığını anlat. | Open Subtitles | إيلسر الان أخبر فتاتك لماذا فعلت فعلتك |
-O şekilde giderken ne yaptığını biliyor musun? | Open Subtitles | -أتدرك فعلتك حين تقود بتلك السرعة؟ |
Senin ne yaptığını söyleyeceğim! | Open Subtitles | سأخبرهم عن فعلتك |
Karım senin yüzünden, yaptığının cezasını çekmek istemediğin için tehlikede. | Open Subtitles | و زوجتي بسببك في خطر لأنك لا تريد أن تدفع ثمن فعلتك |
Sen ise yaptığının yanlış olduğunu adın gibi biliyordun. | Open Subtitles | أنت كنت متأكد أنا ما فعلته كان خطأ لحظة فعلتك هذه |