"فعلتموه" - Traduction Arabe en Turc

• yaptınız
• yaptığınız
• yaptıklarınız
• yaptığınızı
• yaptığın
• yaptıysanız
• yaptıklarınıza
• yapıyorsunuz
• Yaptıklarınızdan
• Başardığınız

Bunu takım için mi, yoksa benim için mi yaptınız, bilmiyorum.
لا أدري لو انكم يا رفاق فعلتم هذا للفريق أو انكم فعلتموه

- Siz ikiniz ne yaptınız yine?
ما الذي فعلتموه أنتما الإثنان ؟ علي أن أفهم ذلك ، ألستي كذلك ؟

Pekâlâ, bu yaptığınız hiç hoş değildi. Bazı kurallar belirlememiz gerekiyor.
حسناً، ما فعلتموه لم يكن جيداً، نحتاج لفرض بعض القواعد الإجرائية

Ciddiyim, yaptığınız şey için size ne kadar teşekkür etsem azdır.
حقيقةً, لا استطيع ان اشكركم بما يكفي علي ما فعلتموه لي

Sonuçları almadan önce, hepinize benim için tüm yaptıklarınız adına teşekkür etmek istiyorum.
قبل أن نحصل على النتائج أريد أن أشكركم جميعا لكل ما فعلتموه لأجلي

Siz çocukların bugün neler yaptığınızı unutmayacağım.
أنا لن أنسى ما فعلتموه اليوم أيها الأولاد

Bak kıyafetlerime ne yaptınız! Çok sabırsızsınız.
أنظروا إلى ما فعلتموه ببدلتي، أنتم حقاُ عديموا الصبر

Ne tür inanılmaz bir iş yaptınız?
ما هو الفعل المذهل الذي فعلتموه ؟

Bu cezayı hak edecek ne yaptınız?
ما الذى فعلتموه لتنالون هذا العقاب ؟

Sen ve Jericho'daki dostların ona ne yaptınız?
ما الذي فعلتموه أنتَ و أصحابك في "جيريكو" بها بحقّ الجحيم؟

Oldukça iyi bir şey yaptınız.
كانت هذا عمل جيدًا ما فعلتموه هناك

Yatak odası ve banyolar yasak, kim bilir neler yaptınız burada.
... لا غرف نوم، لا حمامات، لا أياً كان ما فعلتموه هناك

yaptığınız şey tamamen yanlış olduğu için sizi de savunacak bir şey söyleyemedim.
ولم يكن هناك حرف واحد أقوله دفاعاً عنكم لأن ما فعلتموه خاطئاً جداً

Size evimi açtım Sizinse tek yaptığınız Bu muhteşem zamanı Önemsiz şeylerle mahvetmek.
فتحت بيتي لكم وكل ما فعلتموه هو ملأ هذا الموسم البهيج بشكاويكم التافهة.

Az önce yaptığınız, gücümüzle ne yapmamız gerektiği konusunda sorumluluk alma yolunda ilk adımdı.
ما فعلتموه للتو ، هي الخطوة الأولى نحو تولي المسؤولية فيما يجب أن نفعله مع كل ما لدينا من سلطة.

yaptığınız zararlardan dolayı, yenisini de bulamıyoruz siz sokaklarda yakıp yıkarken.
كل الضرر الذي فعلتموه انهم لا يستطيعون تعويضه ومع ذلك مازلتم هنا

Bu yaptığınız doğru bir şeymiş, sonuçları ne olursa olsun.
ما فعلتموه كان هو الصواب، بغض النظر عما آلت إليه الأمور

yaptıklarınız için minnettarım ancak bu pezevenkler beni soyacaktı.
اقدر ما فعلتموه لان هذه الصراصير كانت ستسرقني

Ve siz de ben gittikten sonra Hemen Ted'i arıyorsunuz, yaptığınızı anlatıyorsunuz ve özür diliyorsunuz.
ستتصلون به في الحال ، وتخبرونه بما فعلتموه وتعتذرون

Onu mahvetmek için yaptığın her şeyden sonra neden Paige'i kurtardın?
لماذا تقوم بحفظ بيج بعد كل شيء فعلتموه لتدمير لها؟

Siz ikiniz her ne yaptıysanız, bu şeyi üzerinize çektiniz.
مهما كان ما فعلتموه أنتما الإثنان لقد جلبتموه لأنفسكم

Aslında yoksul köyümüz için yaptıklarınıza minnettarız demek istiyor.
والدي يقول دائما بأنّنا مقدرون جداً لما فعلتموه فى قريتنا الفقيره

Daha önce yaptığınız şeyin aynısını yapıyorsunuz. Hayır.
أنتم تفعلون نفس الشيء الذى فعلتموه المرة السابقة.

Bütün bu Yaptıklarınızdan sonra kabul edeceğimi hayal edebiliyor musunuz?
ظننت ربما أتظنين أني قد آخذ أي شيء منكم بعد ما فعلتموه

Başardığınız şeyin çoktan ülkemizin kadim tarihine yazıldığını düşünüyorum.
أؤمن بأن ما فعلتموه.. قد أخذ مكانًا في تاريخ وطننا.