"فعلتُ ذلك" - Traduction Arabe en Turc

• yaptım
• yaptığımı
• Bunu yaparsam
• Ettim
• Kapattım
• yapmıştım

Bizzat kendim 12 sene önce tam dört kez yaptım bu işi.
فعلتُ ذلك أربعة مرات بنفسي و توقفتُ عن ذلك منذُ 12 عام

Ama üzerine düşeni yapmaya başlamalısın artık. Ben yaptım sonuçta.
عليك البدء في التعاون مع الآخرين، تعلم أنّي فعلتُ ذلك.

Ben de kendi işimi yaptım. Ve biliyor musun?
لذا، فعلتُ ذلك بطريقتي وتعلم ماذا في النهاية؟

Kızmakta kesinlikle haklısın ama bunu neden yaptığımı da anlamalısın.
لديك كل الأسباب لتكون مستاءا، لكنك تفهم لماذا فعلتُ ذلك.

Eğer, sizi gördüysem o zaman perdeyi çekmiş olurdum ve eğer Bunu yaparsam tüm hayatımdan vazgeçmem gerekir...
لو كنتُ رأيتُكِ لأسدلتُ الستائر, وإذا فعلتُ ذلك فسأستغني عن الإستمتاع بحياتي

Uzun zaman nefret Ettim ama hayat nefretle geçirmek için çok kısa evlat.
لقد فعلتُ ذلك لفترة طويلة , لكنّ الحياة قصيرة جداً لنحقد يا بني

Kapattım.
فعلتُ ذلك.

Çalışmalarımın masraflarını karşılamak için yapmıştım.
فعلتُ ذلك في حينها لكي أحصل على تكاليف دراستي

Senin için yaptım, gerizekâlı! Senin için yaptım.
لقد فعلتُ ذلك من أجلك أيها الوغد لقد فعلتُ ذلك من أجلك

Ben ya katilim ya da toplu katliamı önleyen biriyim ama bunu ben yaptım. Ben.
أنا إما قاتل أو شخص قام بردع سفاح لكنّي فعلتُ ذلك بنفسي

Bunu çocuğum için yaptım böylece daha iyi bir yaşamı olabilirdi.
فعلتُ ذلك لأجل طفلتي حتى يكون لديها حياة افضل.

Giysi, alkol ona inat yaptım.
.. الثوب .. المشروبات فعلتُ ذلك للانتقام منها

Ben hatırlıyorum, o zaman olmuştur, ben yaptım.
نعم، حسنا .. يمكنني تذكره إذا فقد حصل، و أنا فعلتُ ذلك

Olmaz, sen değil ben yaptım bunu. Benim düzeltmem gerek.
ليس أنت، بل أنا ، لقد فعلتُ ذلك لذا أحتاج لتصحيح الامور

Dün akşam yaptım işte, bir daha yapmam.
لقد فعلتُ ذلك ليلة أمس ولن أفعلها مجدداً

Bunu senin için yaptım Ric. Adını temize çıkarmak için sorgu yargıcının mektubunun sahtesini yaptım.
فعلتُ ذلك من أجلك، لفّقتُ لألّا يُبرّئ القاضي ساحتكَ.

Fakat bir sebebi olduğundan yaptım.
ولكن عندما فعلتُ ذلك عادة، كان هناك سبب.

Mantıklı gelmediğini biliyorum ama bunu bizim için yaptım.
أعلم أنّه ليس منطقياً البتّة، ولكنّي فعلتُ ذلك لأجلنا.

yaptım, çünkü onun en başta buraya gelmesine izin vermemeliydim.
لقد فعلتُ ذلك بسببِ أن لمْ يكن علي أن أدعهُ يدخل هنا بالمقامِ الأول.

O bana saldırdı. yaptığımı farkında bile değildim.
لقد أتاني لم أكن أعرف حتى أنني فعلتُ ذلك

Tavşanlara Bunu yaparsam kendimi kötü hissederim.
إذا فعلتُ ذلك بالأرانبِ سأشُعر بالسوء أنا لن أفعلُ هذا