Ama yine de başardın. | Open Subtitles | لكنّكِ فعلتِها بأيّ حال لقد نجوتِ من الأمر |
başardın Sydney. | Open Subtitles | لقد فعلتِها ، سيدني أشكركِ ، لورين |
Güzel, başardın. | Open Subtitles | جيد ، لقد فعلتِها |
- Hayır, sadece doğru Yaptın mı bakayım. | Open Subtitles | كلّا، إنّما أحاول التأكُّد أنّك فعلتِها بشكل صحيح. |
Daha önce Yaptın. Nasıl yapıldığını öğrenmiş olman gerek, değil mi? | Open Subtitles | لقد فعلتِها من قبل، لابد أنكِ تعلمتِ طريقة معيّنة، صحيح؟ |
Sen başardın. | Open Subtitles | لقد فعلناها أنتِ فعلتِها |
Becky Faye Jackson, başardın! | Open Subtitles | ({\cCCCC00}! بيكي فاي جاكسون) لقد فعلتِها |
başardın, onları kurtardın. | Open Subtitles | لقد فعلتِها وأنقذتِهما |
Evet, başardın cidden. | Open Subtitles | -نعم، لقد فعلتِها حقّاً |
- başardın. | Open Subtitles | -لقد فعلتِها" ." |
başardın Bonnie O uyandı. Benden uzak dur. | Open Subtitles | -لقد فعلتِها يا (بوني)، لقد استيقظ |
başardın! | Open Subtitles | 5, 4, 3, 2, 1! لقد فعلتِها |
başardın. | Open Subtitles | لقد فعلتِها |
başardın. | Open Subtitles | لقد فعلتِها |
başardın. | Open Subtitles | أنتِ فعلتِها. |
başardın. | Open Subtitles | لقد فعلتِها |
Evet ama bunu kazanmak için Yaptın. | Open Subtitles | أجل، ولكنكِ فعلتِها لأجل الفوز فحسب |
İyi hissettirdiği için Yaptın. | Open Subtitles | لقد فعلتِها لأنّ ذلك الشعور أعجبكِ |
İyi hissettirdiği için Yaptın. | Open Subtitles | بل فعلتِها لأنّها منحتكِ شعورًا جيّدًا. |
Peki... kaç kişiyle Yaptın? | Open Subtitles | إذن .. كم رجل فعلتِها معه ؟ |
İşte, az önce yine Yaptın. | Open Subtitles | وها قد فعلتِها مجدّداً |