"فعلت أنت" - Traduction Arabe en Turc

• senin yaptığın
• Tıpkı senin
• senin gördüğün
• senin verdiğin

Teşkilat avukatının karşısında senin yaptığın gibi diklenmek yürek ister.
يتطلب جرأةً كبيرة للوقوف أمام محامي القسم كما فعلت أنت

Çok hastaydım, o da benimle ilgilendi senin yaptığın gibi.
كنت مريضةً جداً في ذلك الوقت وقد أعتنى بي مثل ما فعلت أنت أيضاً.

Bende senin yaptığın gibi iş yerinden kaçıp gitmek istedim.
كان يجب عليّ الخروج من المحل مثلما فعلت أنت

Tıpkı senin gibi, ben de İmparatorun huzuruna... çıkmak istiyorum.
أنا أيضاً أريد أن أقف أمام الأمبراطور كما فعلت أنت

Bunu senin gördüğün gibi görmeliydim.
كان يجب أن أدرك الأمر كما فعلت أنت

Eğer az önce senin verdiğin gibi tepki verirse, gerçekçi olur.
لو إنفعلت مثلما فعلت أنت للتو ذلك سيكون واقعياً أكثر

Herkes gibi bilmelisin ki bizi reddeden O'ydu. Aynı senin yaptığın gibi.
أنت تعلم جيدًا كما يعلم الجميع، أنها هي من نبذت طرقنا، كما فعلت أنت

Tamam, senin yaptığın gibi onun yüzüne yumruk atmalı ve kötü sınıfım için onu cezalandırmalıydım.
حسنا, فكان علي أن أصفعه كما فعلت أنت وعاقبته على درجتي السيئة

Tek istediğim herkesin güvende olmasıydı, tıpkı senin yaptığın gibi, baba.
كل ما أردت القيام به جعل الجميع بخير كما فعلت أنت يا أبي

Ben bebekken, senin yaptığın gibi
مثلما فعلت أنت ،, عندما كنت طفلة رضيعة

- senin yaptığın gibi suiistimal edersen ve tıbbi gözetim altında olmadan alırsan elbette öyle olur.
-هذا سام -إذا كنت تسيء تعاطيه كما فعلت أنت و تأخذه بدون مراقبة طبية بالطبع سيفعل

senin yaptığın gibi şeyler. Onu öldürecekmisin ?
مثل ما فعلت أنت هل سوف تقتله؟

Ya da belki Wraithlere bir sinyal gönderirim, senin yaptığın gibi.
أو ربّما أرسل إشارة للـ((رايث)) كما فعلت أنت

Ortadan kaybolmak. Aynı senin yaptığın gibi.
سأختفي كما فعلت أنت

senin yaptığın mı? Sen ne yaptın ki?
ما الذي فعلت أنت ؟

Belki bir gün, Andie büyüdüğünde, Eve ve senin yaptığın gibi, belki o da bunu yapabilecektir.
فربما في يوماً ما، عندما تصبح (إندي) اكبر، فسوف تكون قادرة أن تجعل هذا ينجح مثلما فعلت أنت و (إييف).

senin yaptığın gibi. Ben yokken.
كما فعلت أنت عندما رحلت.

Tıpkı senin gibi, adamın kan kaybından ölmesini izledim lan yani nasıl umursamıyorsun diye saçmalayıp durma.
رأيته ينزف حتى الموت كما فعلت أنت لا تقل لي هذا الهراء عن عدم اهتمامي

Tıpkı senin gördüğün gibi.
ZIAD كما فعلت أنت

Tıpkı senin gördüğün gibi.
كما فعلت أنت

Soo Yung'a senin verdiğin sözü ben de verdim.
لقد وعدت سو يانج كما فعلت أنت