Senin için, insanların orta yerinde çok şahsi bir şey yaptım. | Open Subtitles | لقد فعلت شيئاً خاصاً جداً في مكان عام, فقط من أجلك |
Seni kızdıracak bir şey yaptım diye düşünmeden edemiyorum. | Open Subtitles | يجب أن أحذر أنا لا أستطيع التفكير الا أنني فعلت شيئاً لإغضابك |
Bence çok kötü bir şey yaptın ve şimdi bunun bedelini hayatınla ödeyeceksin. | Open Subtitles | أعتقد أنك فعلت شيئاً سيئاً جداً وأنت الآن سوف تدفع حياتك من أجله |
Yüzüğünü bulmak istiyorum çünkü bulursam bugün güzel bir şey yapmış olacağım. | Open Subtitles | أريد ان أجد خاتمك لإنني سأكون قد فعلت شيئاً جيداً في اليوم |
Son zamanlarda ondan beklenmeyecek bir şey yaptı mı? | Open Subtitles | هل قامت بأي شيء مختلف مؤخراً هل فعلت شيئاً خارج شخصيتها ؟ |
Zachary, annemin Heather'a ölümden daha beter bir şey yaptığını söylemişti. | Open Subtitles | زاكاري" قالَ ان والدتي فعلت شيئاً" لـ"هيذر" كانَ اسوأ من القتلِ |
İyi bir şey yaptım ve farkında değilsin. | Open Subtitles | لقد فعلت شيئاً جيداً. أنت حتي لم تدركي ذلك. |
Davamdan önce yasadışı ama çok akıllıca bir şey yaptım. | Open Subtitles | قبل محاكمتى فعلت شيئاً غير قانونيا لكنه حقا ذكى. |
- Tüm yardım için teşekkür ederiz. - Burada gelme asil bir şey yaptım. | Open Subtitles | شكراً لكم جميعاً لمساعدتي أنت فعلت شيئاً نبيلاً بالقدوم إلى هنا |
Belki de ben bir şey yaptım. Bir an içim geçti. | Open Subtitles | أظن أنني فعلت شيئاً للقلب بينما كنت أحمله |
Sen bir şey yapma dedin ama ben zararsız bir şey yaptım. | Open Subtitles | أنت قلت لي أن لا افعل شيئاً لكنني فعلت شيئاً صغيراً |
Çok cesur bir şey yaptın, bence harika. | Open Subtitles | لا انك فعلت شيئاً عظيماً و انا اعتقد انه رائع |
Üzgün ve öfkelisin, çünkü aptalca bir şey yaptın ve ceza aldın. | Open Subtitles | قلت أنك حزين لأنك فعلت شيئاً أحمق و عوقبت بسببه |
Çok ciddi bir şey yapmış olmalısın. Ne yaptın dostum? | Open Subtitles | لابد من أنك فعلت شيئاً جاداً ماذا فعلت يا رجل؟ |
Onu öldürmüş olman umurumda değil. Sana kötü bir şey yapmış olmalı. | Open Subtitles | لست أهتم لقتلك لها لا بد أنها فعلت شيئاً ما لك |
Yapamam! Kraliçe! Bana bir şey yaptı. | Open Subtitles | لا أستطيع، إنّها الملكة لقد فعلت شيئاً ما |
Ona bir şey yaptığını öğrenirsem yemin ederim ölürsün. | Open Subtitles | لو إكتشفتُ أنّك فعلت شيئاً به، فأقسم أنّك ستموت. |
İlk baktığımda resmi çekerken yanlış bir şey yaptığımı zannettim. | Open Subtitles | في البداية ظننت أننى فعلت شيئاً خاطئاً عندما التقطت الصورة. |
Senin bir şeyler yapmış ve hatırlamıyor olman mümkün mü? | Open Subtitles | هل من المحتمل ان تكون قد فعلت شيئاً ولكنك لا تتذكره.. ؟ |
Eminim aptalca şeyler yaptım ya da söyledim. | Open Subtitles | أنا متأكدة من أنني قلت أو فعلت شيئاً سخيفاً |
Sanki bir şey yapmışım da hatırlayamıyormuşum gibi hissederdim. | Open Subtitles | لقد شعرت و كأننى قد فعلت شيئاً ما و لكنى لم أتمكن أن أتذكره |
Beni tatmin edecek birşey yaptın. Artık tarih oldu, değiştiremezsin. | Open Subtitles | في الواقع فعلت شيئاً ما يرضيني ذلك جزء من قصة لاتستطيع أن تبدّله |
Eğer öyle bir şey yaparsam sonsuza kadar kendimden nefret ederim." | Open Subtitles | إن فعلت شيئاً كهذا.. سوف أعلق معكِ للأبد |
Ben bile bu kadar aptalca bir şey yaptığıma inanmıyorum. | Open Subtitles | إنني حتى لا أصدق أنني فعلت شيئاً بهذه الحماقة |
Bir şey yaptıysam, zor durumda bir kadına yardım etmişimdir. | Open Subtitles | إن كنت فعلت شيئاً , فقد ساعدت إمرأةً محتاجة |
Yanlış bir şey yaptığınızı düşünmüyoruz ama adli tıp raporu yakında çıkacak ve adamın patlamadan önce hayatta olduğu yazarsa Thorne, itfaiye şubesi ve bütün şehir seni suçlayacak. | Open Subtitles | نحن لا نظن أن فعلت شيئاً خاطئاً لكن تقرير الطبيب الشرعي سيصدر قريباً و إذا قال , أن أخاه كان حياً |
Kesin sonradan hile olduğu anlaşılacak şeyler yapmışsındır. | Open Subtitles | كيف بأمكانى ان اغش لقد فعلت شيئاً ، وهذا يجعلك غشاشاً |