O bir hata yaptı ama en azından hiç kimseyi öldürmedi. | Open Subtitles | اذا كان قد أخطأ معك فعلى الأقل لم تكن جريمة قتل |
Oğlunuzu şikayette bulunması için ikna edebilseydiniz en azından Şerif'in yardımcısını hemen tutuklardık. | Open Subtitles | إذا اقنعت ابنك بالضغط على الصحافة فعلى الأقل نستطيع الإطاحة بالنائب في الحال |
Sessizliğin kitapları doldurur, ...ya da en azından, noktalama özürlü bir paragrafı. | Open Subtitles | يبوح صمتك بالكثير. لو ليس الكثير، فعلى الأقل الفقرة العرضية غير المنسقّة. |
Polis olmasa da en azından yanına bir kaç kişi al. | Open Subtitles | نعم وإن لم تكن الشرطة فعلى الأقل مجموعة رجال من جانبنا |
Yanlış yapsa bile Hiç değilse birşeyleri savunuyor. | Open Subtitles | إذا كان مخطئاً فعلى الأقل إنه قد وقف للدفاع عن شئ ما |
Hristiyan merhameti kalmadıysa bile en azından Venedik adaleti hala var. | Open Subtitles | إذا ضاعت الرحمة المسيحية فعلى الأقل العدالة البُنْدُقية لا زالت موجودة |
Kendi babamı hiç memnun edemediysem de en azından başkasınınkini memnun ettim. | Open Subtitles | حتى لو لم أستطِع إرضاء والدي أبداً، فعلى الأقل يمكنني ارضاء الآخرين |
- en azından yeni bir şey denemiş olursun. Yani, ufkunu genişlet. | Open Subtitles | . فعلى الأقل أنك جرّبت شيئاً جديداً . تعلمين ، توسّعين أفقكِ |
Ama şu an kadın olmadığına göre, en azından yüzüğü istiyorum. | Open Subtitles | ولكن حيث أن المرأة ليست معي الآن فعلى الأقل أريد الخاتم |
İşin iyi tarafından bak. en azından üstünden kamyonla geçmedi. | Open Subtitles | انظري إلى الجانب المشرق فعلى الأقل لا يحاولُ دهسكِ بشاحنة |
Amerika'yı görmeyi hep istemişimdir, en azından artık bir planım var. | Open Subtitles | كنت أرغب دومًا في رؤية أمريكا فعلى الأقل لدي خطة الآن |
Senin ellerinde öleceksem en azından bana kim olduğunu söyle. | Open Subtitles | اذا كنت سأموت على يديك فعلى الأقل أخبرني من تكون |
Kıymetli insanların öldüğünde, en azından ruhları öteki dünyaya gidiyor. | Open Subtitles | حين يموت البشر النُفساء، فعلى الأقل ستذهب أرواحهم لمكان آخر. |
Şampanya olamazsa en azından bu bardakta servis edilmesi gereken bir şey olmasında ısrar eden daha önce hiç görmediğim bir çocuktan ikram. | Open Subtitles | مجاملة من رجلٍ لم اقابلهُ من قبل الذي يصر على انها إذا لم تكن شمبانيا فعلى الأقل يجب أن تقدمَ في هذا الكأس |
Gerçek hayatta söyleme şansım olmadıysa bile en azından şimdi söyleyebiliyorum. | Open Subtitles | بالرغم من أنني لم أقولها في الحقيقة فعلى الأقل سأخبرك الآن. |
en azından memleketim Kahire'de iki ayrı diktatörü devirmeye yardım etti. | TED | فعلى الأقل في مدينتي القاهرة، ساعد في إسقاط ديكتاتورين مختلفين. |
Mükemmel olmayabiliriz ama ne olursa olsun en azından yalnız olmayacaksınız. | TED | قد لا نكون مثاليين، ولكن مهما حدث، فعلى الأقل لن تكون وحدك. |
Sana gelince Doktor, en azından bu kez kim olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | وبالنسبة لك يا دكتور، فعلى الأقل هذه المرة أنا أعرف من أنت |
Hayatını kuş olarak geçireceksen en azından tutarlı olmalısın. | Open Subtitles | إذا أردت أن تقضي حياتك كالطير, فعلى الأقل دقق في ذلك |
Bırak istediği kadar kızsın. Hiç değilse yaşayacak. | Open Subtitles | لندعها تغضب منّا فعلى الأقل ستكون على قيد الحياة |
Sesleri çıksın da bari nerede olduklarını bilelim.. | Open Subtitles | لو أنهم يغنون فعلى الأقل سنعرف أنهم بخير |
Heraklijanci en az olursa ben yavaş bir ölüme kaçınmak gerekir. | Open Subtitles | لو جاء الهيراكلينز فعلى الأقل سأكون تجنبت موتة بطيئة |