Uzun bir süre geçti üzerinden o yüzden bana hatırlatmak zorundasın. | Open Subtitles | لقد مرَّ مُدّة على الأمر، فعليكَ أن تُذكرني كيف نواجه الموضوع؟ |
Şahsi özel dedektifini istiyorsan parasını kendin zorundasın. | Open Subtitles | وإن كنتَ تريد محققاً خاصاً لنفسك فعليكَ أن تدفع له من جيبك |
Şimdi de kendini kurtarmak istiyorsan hatırlamak zorundasın. | Open Subtitles | والآن، إن كنتَ تريد إنقاذ نفسكَ فعليكَ أن تتذكّر |
Herkesin seçimleri vardır. Sen de benimkini kabullenmek zorundasın. | Open Subtitles | الجميع يُقرر خياراته، فعليكَ أن تتقبل خياراتي. |
Nihai hükmün verilmesini istiyorsan, kendin vermek zorundasın. Ben öyle yapmak niyetindeyim. | Open Subtitles | لو أردتَ أن يُحكم عليّ نهائيًا، فعليكَ أن تحكم عليّ بنفسكَ، ووفقًا لنيتي. |
ya da Kennedy'nin intiharı, söylemek zorundasın. | Open Subtitles | أو إنتحار (كنيدي) ، فعليكَ أن تتكلّم |