"فعل الأمر" - Traduction Arabe en Turc

• olanı yapmak
• şeyi yapmak
• şeyi yapmaya
• olan yapmaya

Sizinle doğru olanı yapmak hakkında konuşmaktan nefret ediyorum. Bunu yapmak kolay kısmı.
كمْ أكره مُحادثتكِ حيال فعل الأمر الصائب، فإنّ فعل ذلك هُو الجُزء الأسهل.

Muhtemelen bir dizi nedeni olduğunu düşünüyorum ama en önemli olanı doğru olanı yapmak istemesi.
الحمل. أعتقد أنّ هناك على الأرجح عدد من الأسباب، لكن السبب الرئيسي هُو أنّه يُريد فعل الأمر الصائب.

Ya büyük mali kâr ve olası davalara rağmen ürünü çekmeye karar verip doğru şeyi yapmak istediyse?
ماذا لو أراد فعل الأمر الصائب وسحب المُنتجات، حتى لو أنّ ذاك يعني ضربة ماليّة ضخمة وربّما رفع دعاوي قضائيّة؟

Ya doğru şeyi yapmak her şeyimize mâl olursa?
ماذا لو كان فعل الأمر الصائب سوف يُكلفنا كلّ شيء؟

Doğru şeyi yapmaya çalıştığında, kızın size kedisini öldürdüğünüz için bağırması berbat bir şey.
أجل صاح . الأمر سيء حينما تحاول فعل الأمر المناسب و بعدها تصرخ في وجهها لقتلك قطها

Doğru şeyi yapmaya çalışıyordu ve tanık istedi. Ben de hikaye.
كان يحاول فعل الأمر الصائب، أراد شاهدًا، وأردتُ قصّة صحفية.

Gob doğru olan yapmaya karar verdi.
وجب على جوب فعل الأمر الصحيح

Benim makamımda, önemli olan akılcı olanı yapmak değil doğru olduğunu düşündüğünü yapmaktır.
في مكتبي ، انه ليس حول فعل الحركة الذكية انه حول فعل الأمر الصائب

Yerel futbol kahramanı Jake Harrow az önce doğru olanı yapmak için her şeyini ortaya koydu.
بطلكُرةالقدمالمحلى"جيك هارو" . وضعالأمورفى نصابها، و فعل الأمر الصائب.

Doğru olanı yapmak yerine dürüstlüğünden ödün vermeyi.
ساوم نزاهته عوض فعل الأمر الصحيح

Doğru olanı yapmak gibi mi?
مثل فعل الأمر الصحيح؟

Burada mesele, doğru olanı yapmak.
هذا بشأن فعل الأمر الصائب

Geç bunları. Sen de aynı şeyi yapmak istiyordun.
دعك من هذا أردت فعل الأمر عينه

..ve onlar için doğru olan şeyi yapmak istiyorum.
وأود فعل الأمر الصحيح معهم ، لذا

Yine de elimizden geldiğince doğru şeyi yapmaya çalışmamız gerekmez mi?
صحيح، لكن ألا يجدر بنا المحاولة؟ ألا يجدر بنا محاولة فعل الأمر الصائب كلما استطعنا؟