Senden herhangi bir şey isterse ya da sana bir şey yapmaya çalışırsa ya da sana dokunursa, bana söylemeni istiyorum. | Open Subtitles | إذا طلب منكِ أي شيءٍ... أو حاول فعل شيءٍ. أو لمسّكِ، أريد منكِ أن تُخبريني. |
Topher'a atıştırmalık getirip başka bir şey yapmaya çalıştığımda azar işitiyorum. | Open Subtitles | إحضار الوجبات الخفيفة لـ(توفر), أو أن يُصرخ عليّ عندما أحاول فعل شيءٍ زائد |
Sadece tek bir şey yapman gerekiyor. | Open Subtitles | عليك فقط فعل شيءٍ واحد |
Ama benim için bir şey yapman gerekiyor. | Open Subtitles | ولكن عليك فعل شيءٍ لأجلي... |
Naruto... Yanındakinin elinden bir şey gelmez! | Open Subtitles | ليسَ بمقدوره فعل شيءٍ يا ناروتو فلم يكن بمقدوره حتى حماية والدتك |
Benim bir şeyler yapmam gerekecek. | Open Subtitles | على الأرجح سيتعيّن علي فعل شيءٍ ما |
Bir şey yapmalıyız. | Open Subtitles | علينا فعل شيءٍ ما. |
Larry, benim için bir şey yapman gerekiyor. | Open Subtitles | اسمع (لاري), أريدك فعل شيءٍ لأجلي |
- Trudy için bir şey yapman gerekiyordu. | Open Subtitles | توجب عليك فعل شيءٍ حيال (ترودي) أجل |
Rüzgârın esip eteğini kaldırması ardından gözümün bir anda kalkan eteğine kayması gayet doğal bir olay yani, elimden bir şey gelmez ki! | Open Subtitles | وعيناي تنجذبان لتنورتكِ المرتفعة ! جميعها أفعالُ طبيعية ولا يسعني فعل شيءٍ حيالها |
- Elinden bir şey gelmez. | Open Subtitles | لا يمكنكَ فعل شيءٍ لأجلها |
Güvenini sağlama almak için bir şeyler yapmam gerekti. | Open Subtitles | .لقد كانَ عليّ فعل شيءٍ لأبقي ثقته بي |
Todd bu olaydan sonra yıkılmıştı, bir şeyler yapmam gerekiyordu. | Open Subtitles | استمعي، كان (تود) محطم الفؤاد بسبب كل هذا وكان عليّ فعل شيءٍ ما |
Bir şey yapmalıyız. | Open Subtitles | يجدر بنا فعل شيءٍ ما. |
- Indra. Bir şey yapmalıyız. | Open Subtitles | آندرا), علينا فعل شيءٍ ما) |