Sen de birini ya da bir şeyi mi kaybettin? | Open Subtitles | أنتِ تبدين فقدتِ شخصاً ما أو أمراً من هذا القبيل؟ |
Son haftalarda, işini, en iyi arkadaşını ve dişçi erkek arkadaşını kaybettin. | Open Subtitles | وخلال الأسبوع الأخير , فقدتِ عملكِ أعزٌ صديقاتكِ , وخَليلكِ طبيب الأسنان |
Hey, yeni duydum. Aklını mı kaçırdın? | Open Subtitles | مرحباً، لقد سمعت بالأمر للتو هل فقدتِ عقلكِ؟ |
Sen iyice aklını kaçırdın... | Open Subtitles | لقد فقدتِ عقلكِ، لقد فقدتِ عقلكِ تماماً. |
Demek inisiyatifinizi kaybettiniz, muhtemelen kadın ya da kısa bir adam olduğunuz için, ama kendi sahanızda savaşarak geri alabilirisiniz. | Open Subtitles | أي أنكِ فقدتِ المبادرة ربما بسبب أنك امرأة أو رجل قصير ولكن يمكنك استرجاعها |
O kana susamışlığı tedavi ettiğinde bir parçanı kaybetmişsin ve bu yüzden beni asla yenemeyeceksin. | Open Subtitles | فقدتِ جزءًا من ذاتك لمّا عالجتِ نهمك للدم ولهذا لن تهزميني أبدًا. |
Belki de çok stres altındaydın ve sadece işler üzerindeki idareni kaybettin. | Open Subtitles | ربما أنكِ تحت الكثير من الضغط وأنتِ فقط فقدتِ قبضتك على الأمور |
Ölüleri kurtarmaya başladın ve aniden espri anlayışını kaybettin. | Open Subtitles | بدأت في إنقاذ الأموات , وفجأة فقدتِ طبعكِ اللطيف في المداعبة |
İnancını uyuşturucular yüzünden değil, adam yüzünden kaybettin. | Open Subtitles | فقدتِ إيمانك بسبب ذلك الرجل؟ وليس بسبب المخدرات |
Ve çok kısa süre önce uzun süredir şiddetle istediğin bebeğini kaybettin. | Open Subtitles | وسابقاً هذا الأسبوع فقدتِ طفلكِ الطفل الذي أردتِه منذ وقتٍ طويل |
Dün gece bir şey kaybettin mi, iş arkadaşım? | Open Subtitles | هل فقدتِ شيءً باللّيلة الماضية، زميل عمل؟ |
Evinle beraber tüm eşyalarını kaybettin. | Open Subtitles | لابد أنكِ فقدتِ كل مقتنياتكِ التي في منزلكِ |
Al, giy şunu. Aklını mı kaçırdın? | Open Subtitles | هنا، أدخِلي يدكِ هل فقدتِ عقلكِ؟ |
Kahrolası aklını mı kaçırdın sen? | Open Subtitles | هل فقدتِ عقلك هل أنت حقاً تصدقين أنك |
Onu arıyoruz. Anne sen aklını mı kaçırdın? | Open Subtitles | إننا نبحث عنها، أمي هل فقدتِ عقلكِ؟ |
Bak, bunu size söylüyorum çünkü dün birini kaybettiniz ve sizin yerinizde olsam bunun üstesinden gelirdim. | Open Subtitles | أنظري, أنا أقول لك هذا لأنك فقدتِ شخصاً بلأمس، و إذا كنت في مكانك سوف أتعامل معه. |
Ah evet çok kan kaybetmişsin. | Open Subtitles | حسناً فقدتِ كميّة كبيرة من الدم |
Şimdi Proctor için mi çalışıyorsun, Emily? Kafayı mı yedin? | Open Subtitles | أنـتِ تعملين لصالحِ (براكتر) الأن يا (إيملي) هل فقدتِ صوابكِ؟ |
Annen, arabanın kontrolünü kaybettiğini söyledi. | Open Subtitles | أمكِ أخبرتني أنكِ فقدتِ السيطرة على السيارة |
O çocuklarla ilgilenme tarzın. Birini kaybettiğin için, değil mi? | Open Subtitles | إعتنائكِ بكل هؤلاء الأطفال لأنكِ فقدتِ شخصاً ، أليس كذلك ؟ |
Fırtınada çoğu insandan daha fazla şey yitirdin, böyle bir kaybın üstesinden gelmek zaman alır. | Open Subtitles | , أنتِ فقدتِ أكثر مما تظنين في العاصفة , و هذا النوع من الخسارة يستغرق بعض الوقت |
Bu Tanrı'nın unuttuğu yere döneli beri, yolunu kaybetmiş haldesin. | Open Subtitles | منذ عودتكِ إلى هذه البلدة السيئة، فقدتِ طريقكِ حقاً ؟ |
Aklınızı mı kaçırdınız. Kardeşime asla zarar vermem. Asla! | Open Subtitles | لقد فقدتِ صوابكِ ما كنتُ مطلقاً، مطلقاً لأقوم بإيذاء شقيقي، مطلقاً |
Sen aklını kaçırmışsın. Bence güneş başına vurdu! | Open Subtitles | لقد فقدتِ صوابك أظن أن الحر قد أثرعلى عقلك |
İşini kaybettiğinde, yaralandığında hiçbir şeyin yokken, seninle ilgilendim. | Open Subtitles | عندما.. عندما فقدتِ وظيفتك و عندما آذيتى نفسك عندما لم يكن لديكِ شىء قمت برعايتك |
İkincisi, sana aklını tamamen kaçırdığını söylemek isterim. | Open Subtitles | و ثانياً، أريد أن أخبركِ بأنكِ فقدتِ عقلكِ تماماً |
Çocuğunu yeni kaybetmiştin. Öyle birisi başını sokacak bir yer olduğu için sevinirdi ama sen olmadın. | Open Subtitles | كُنت قد فقدتِ طفل ، أى شخص آخر كان ليكون سعيداً بالتواجد في مكان كذلك |
Onu kaybedersen kimsesizler mezarlığını boylarsın. | Open Subtitles | لو فقدتِ هذه القطة سوفتتسكعينعلىهذه الأرضية. |