Her birimizde var olan eşsiz algısal gerçeklikleri yaratan beyin devrelerini araştırarak oldukça çok zaman geçirdim. | TED | فقد قضيت الكثير من الوقت في دراسه دوائر المخ وهي التي تشكل الحقائق الإدراكية التي يملكها كل منا. |
Bu profilleri inceleyerek yaklaşık 8 ay geçirdim. | TED | فقد قضيت ثمانية اشهر اعمل على هذه الملفات |
Ben hayatımın hemen hemen hepsini aynı yerde geçirdim. | Open Subtitles | أما أنا، فقد قضيت معظم حياتي في نفس البقعة |
Ben hayatımın hemen hemen hepsini aynı yerde geçirdim. Çok da farketmiyordu. | Open Subtitles | أما أنا، فقد قضيت معظم حياتي في نفس البقعة |
İnan bana, güya eğlenceli o kadar çok gece geçirdim ki, sıkıcı bir geceye hayır demem. | Open Subtitles | حسناً ، ثق بى ، فقد قضيت ليالٍ من المفترض أنها مثيرة بما فيه الكفاية |
Bir hikayeci olarak, kurgularım için hayatımı harap eden yıllar geçirdim. | Open Subtitles | بصفتي قصاص، فقد قضيت سنوات عمري بحثاً عن الخيال |
Bir hikayeci olarak, kurgularım için hayatımı harap eden yıllar geçirdim. | Open Subtitles | بصفتي قصاص، فقد قضيت سنوات عمري بحثاً عن الخيال |
Süvarilerin arasinda çok uzun zaman geçirdim. | Open Subtitles | فقد قضيت سنوات طويلة مع الرماحين والخيالة. |
Süvarilerin arasında çok uzun zaman geçirdim. | Open Subtitles | فقد قضيت سنوات طويلة مع الرماحين والخيالة. |
Bu yüzden film setlerinde çok zaman geçirdim. | Open Subtitles | لذا فقد قضيت الكثير من الوقت على أشياء كهذه. |
(Çifte Mutluluk) (Kahkahalar) Öte yandan da batıl inançların beni nasıl etkilediğini gösterdi çünkü orada sahiden berbat zaman geçirdim. | TED | "ضعف السعادة" (ضحك) ومن جهة أخرى تعلمت إلى أين يوصلني إيماني بالخرافات فقد قضيت وقتاً مريعاً حقاً في هونق كونق |
Ancak bütün insanlığın yarısı gibi geçtiğimiz dört haftayı COVID-19 un yarattığı küresel pandemi nedeniyle evde geçirdim. | TED | لكن، وكما نصف البشرية، فقد قضيت آخر أربع أسابيع في ظل الإغلاق نتيجة جائحة كوفيد-19. |
Çok iyi vakit geçirdim. | Open Subtitles | لقد كان كذلك، فقد قضيت وقتاً ممتعاً. |
Hayatımın en güzel birkaç yılını Lambton'da geçirdim. | Open Subtitles | فقد قضيت أسعد سنوات عمرى فى لامبتون |
Son bir saati seni Danny'ye savunarak geçirdim. | Open Subtitles | فقد قضيت الساعة الاخيرة أدافع عنك أمام "داني". |
şaka gibi geliyor. (Gülüşme) Biz kelimelerimizle bilinmeyiz ve ben son 40 yılımı bir kameranın arkasına saklanarak geçirdim. O nedenle konuşmama gerek yoktu. | TED | (ضحك) نحنُ لسنا مشهورين بفصاحتنا، فقد قضيت آخر 40 سنة مختبئًا خلف الكاميرا ولذلك لم يكن علي أن أتحدث. |
Yani, geceyi burada seninle birlikte mi geçirdim? | Open Subtitles | إذن فقد قضيت الليلة هنا معك ؟ |