Yarın akşam yemeğe gitmem gerekiyor, ve neyin içinde olduğumu bilmek istiyorum sadece. | Open Subtitles | سأذهب لهناك مساء الغد للعشاء انا فقط أريد أن أعرف مايمكن أن يحصل |
Ben ihtiyacın olan yardımı aldığından emin olmak istiyorum sadece. | Open Subtitles | أنا فقط أريد التأكد أنّكِ ستحصلين على المساعدة التي تحتاجينها. |
Benim Tek istediğim, birkaç tanesini taşımak böylece suda yaşamak zorunda kalmazlar. | Open Subtitles | فقط أريد ان تبعدوا بعض من هذه الجثث حتى لا تلوث الماء. |
Bu çukur kadar, güzel hayallerimin olması gerek. | Open Subtitles | أنا فقط أريد أن يكون لديّ حلم جميل من خلال هذا الثقب |
Bilmenizi isterim ki ikinizi de gururlandıracak bir planım var. | Open Subtitles | أنا فقط أريد أن يعرف كلاكما أنني أخطط لأشعركما بالفخر |
Sadece... sadece birkaç saat kazansam yeter. | Open Subtitles | أنا فقط أريد أن أحظى بعدة ساعات إضافية . هذا كل شئ |
Arabamı tamir ettirebilmek ve L.A. için biraz paraya ihtiyacım var. | Open Subtitles | انا لا أبحث عن وظيفة طويلة الآجل انا فقط أريد تجميع ما يكفى من المال لآصلح مكابح سيارتى |
Normal bir hayatın olsun istiyorum sadece. Beraberken mümkün değil. - Anlamıyor musun? | Open Subtitles | أنا فقط أريد أن يكون عندك حياة طبيعية نحن أبداً لا يمكننا الحصول على ذلك |
Bir vampir saldırısı olup olmadığını öğrenmek istiyorum sadece Öyleyse, kaç kişi aradığımızı. | Open Subtitles | أنا فقط أريد معرفة إذا كان هناك هجوم لمصاصين الدماء وإذا كان كذلك . كم عدد ما نتحدث نتحدث عنه؟ |
Seni daha iyi tanımak istiyorum sadece, seni yargılamayı değil. | Open Subtitles | فقط أريد أن أعرفك بشكل أفضل وليس لأجل إصدار الأحكام عليك |
Dar görüşlü olduğumdan değil. Benden güzel mi bilmek istiyorum sadece. | Open Subtitles | وهذا ليس لأنني سطحية ، فقط أريد حقاً أن أعرف إن ما كانت أجمل مني |
Tek istediğim... olabildiğince Fuma'nın ilerisinde olmak. | Open Subtitles | أنا فقط أريد أن أصل إلى جماعة فوما قبل فوات الأوان هل أنا أتسبب بالمشاكل لك؟ |
Bak, Tek istediğim bu gece herşeyin mükemmel olması. | Open Subtitles | اسمع, فقط أريد أن يكون كل شيء تمام الليلة |
Senden Tek istediğim mahkumlara iyi davranılması. | Open Subtitles | أنا فقط أريد من رجالك أن يحسنوا معاملتهم للمساجين |
Suyun kesilmesini istiyorum. Çünkü işe gitmem gerek. | Open Subtitles | أنا فقط أريد الماء الملعون أطفأ لذا أنا يمكن أن أذهب للعمل. |
Oh, bilmeni isterim ki, ah, Pam Macy ile evlendim. | Open Subtitles | أنا فقط أريد أن أخبركِ بذلك،،، لقد تزوجت "بام ماسي" |
Sağlıklı doğsun yeter. İnsan başka ne ister ki? | Open Subtitles | أنا فقط أريد أن أساعدك يا عزيزي أعني, ماذا تريد أكثر من ذلك؟ |
Daima duygularımı, hislerimi, kontrol ediyorum ve değişmek için zaman ihtiyacım var. | Open Subtitles | أنا دائما أتحكم في مشاعري وأحاسيسي، فقط أريد وقت لأتغير |
Ne? -Söyleyecek hiçbir şeyim yok. -Sadece seninle konuşmam lazım. | Open Subtitles | ـ ليس لدىّ ما أقوله ـ فقط أريد التحدّث معك لثانية |
Köle gibi çalıştırmıyorum ben milleti. Tek isteğim, kendiniz için doğru olanı yapmanız! | Open Subtitles | أنا لست سخيرًا، أنا فقط أريد أن تفعلوا ما تستحق أنفسكم |
O şeyleri öldürdüğün için teşekkür etmek istedim sadece. | Open Subtitles | أنا فقط أريد أن أشكرك لقتل تلك المخلوقات |
Ben Yalnızca hava sahamızın canlı bölüklerle dolu olduğundan emin olmak istiyorum. | Open Subtitles | إنني فقط أريد التأكد من أن دعمنا الجوي سيتكون من جنود أحياء |
Beni bu dünyaya getirdiğin için, sana teşekkür etmek istiyorum. | TED | فقط أريد أن أقول لك شكراً لجعلي في هذا العالم |