Sadece bu ikisinin aralarındaki meseleyi hallettiklerinden emin olmak istiyorum. | Open Subtitles | أردتُ فقط التأكد من أنّه بمقدور هذين الإثنين أداء المهمة |
Tamiri için gereken masrafları karşılayıp karşılamayacağınızdan emin olmak istedim. | Open Subtitles | الأن أردت فقط التأكد من انك موافق على التكلفة لتصليحهم |
Ben sadece aramızdaki anlaşmazlığı onlara söylemeyeceğinizden emin olmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد فقط التأكد من أن خلافنا لن يؤثر على ذلك |
Aslında sadece ölmeyeceğinden emin olmak için uğramıştım. | Open Subtitles | في الواقع أردت فقط التأكد من أنك لن تموت مثلاً |
Peki, tamam. Sadece kendimizi kandırıp kandırmadığımızdan emin olmak istedim. | Open Subtitles | حسناً، أردت فقط التأكد من أننا لا نخدع أنفسنا |
Mutlu olduğundan emin olmak istedim. | Open Subtitles | ان اريد فقط التأكد من انك على قيد الحياة |
Bir daha peşine düşmeyeceğinden emin olmak istedim. | Open Subtitles | أردت فقط التأكد من أنه لن يحاول العودة أبدا |
Ama vazgeçtiğim bunca şeyin sadece yüksek mahkûm etme oranı için olmadığından emin olmak istiyorum. | Open Subtitles | لكنني أريد فقط التأكد من أنني أقدم هذه الأشياء لأكثر من نسبة إدانة مرتفعة فقط |
Ama vazgeçtiğim bunca şeyin sadece yüksek mahkûm etme oranı için olmadığından emin olmak istiyorum. | Open Subtitles | لكنني أريد فقط التأكد من أنني أقدم هذه الأشياء لأكثر من نسبة إدانة مرتفعة فقط |
Operasyona başlamadan yeterince hazır olduğumuzdan emin olmak istemiştim. | Open Subtitles | أريد فقط التأكد من أنّ عمليتنا لا أثر لها بما أننا انتهينا |
Bak, her şeyin yolunda olduğundan emin olmak istiyorum. | Open Subtitles | انظري، أريد فقط التأكد من أنه لا يوجد أمرٌ خاطىء |
14 mesajın aşırı olduğunu kabul ediyorum ama poğaça sepetini ve Chicago'daki Ulusal yarışmada gösteri koromuzu izleyebilmeniz için yolladığım davetiyeyi aldığınıza emin olmak istedim. | Open Subtitles | أنا أفهم أن 14 رسالة كثيرة، لكن أردت فقط التأكد من توصلك بسلة الكعك التي أرسلت |
Sadece gününün umduğun kadar rahatlatıcı geçtiğinden emin olmak istedik. | Open Subtitles | أردت فقط التأكد من أنكي حصلتي على يوم استرخاء كما كنتي تأملين |
Senin için burada olduğumu biliyorsun değil mi? Sadece neler olabileceğini tahmin ettiğinden emin olmak istiyorum. | Open Subtitles | تعرف أنني هنا من أجلك، أليس كذلك؟ أود فقط التأكد من أنك تدرك ما يمكن أن يحدث. |
Bunu bir daha başka bir barmene yapmayacağından emin olmak istedim. | Open Subtitles | لقد أردتُ فقط التأكد من أنه.. لن يقوم بتكرار هذا الأمر مع أيّ ساقٍ آخر. |
Her şeyin doğru bir şekilde halledildiğinden emin olmak istedim. | Open Subtitles | أردت فقط التأكد من أنه تم معالجة كل ذلك بشكل صحيح |
Sadece babamın hapse girmediğinden emin olmak istedim. | Open Subtitles | أردت فقط التأكد من ألّا يذهب والدي للسجن او ما شابه |
Sadece ikinizin de tehlike karşısında bütün önlemleri aldığınızdan emin olmak istedim. | Open Subtitles | أردت فقط التأكد من انك اخدت وقتا للتفكير في حجم الخطر |
Sadece ikinizin de tehlike karşısında bütün önlemleri aldığınızdan emin olmak istedim. | Open Subtitles | أردت فقط التأكد من انك اخدت وقتا للتفكير في حجم الخطر |
Sadece muhteşem haberi duyup duymadığından emin olmak istedim. | Open Subtitles | ليس كثيرا. أردت فقط التأكد من أنك سمعت الخبر الرائع. |