Tecrübe edilmelidir, tabi sadece iki tarafında ciddi sekilde karar verdiği durumlarda. | Open Subtitles | قبل الزواج ، لكن هذا فقط عند وجود التزام حقيقي من الطرفين |
sadece üçüncü bir dalga var, ama çok uzakta, hiç şansımız yok. | Open Subtitles | أنا فقط عند الطيف الضوئى الثالث لكن حتى الآن لا يوجد شىء |
Ekonomik şartları iyi olan birisi için yumurtlama dönemi, sadece teklikleri getirir. | Open Subtitles | من اجل واحده من الرفاهية الاقتصاديه, يجلبون العزاب فقط عند فتره الاباضه |
Ve dini doktrinler aksiyona geçmeye çağrı anlamına gelmektedir; onları sadece uyguladığınızda anlarsınız. | TED | والغاية من المذاهب الدينية استدعاء الأفعال إذ يمكنك فهمها فقط عند وضعها قيد التنفيذ. |
sadece modern insanda değil, uzak atalarımızdan birisinde; Neanderthal'lerde de. | TED | ليس فقط عند الإنسان الحديث، لكن عند أحد أجدادنا البعيدين، البشر البدائيون. |
Ama sadece resmin tümünü gördüğünüzde neler olduğunu tamamen anlayabilirsiniz | TED | ولكن فقط عند الحصول على الصورة الكاملة يمكنك أن تفهم تماما ماذا يجري. |
Hindistan ve Çin, Sanayi Devrimi sırasında global ekonominin %40'ını oluşturuyordu, şu anda ise sadece %4.8'ini. | TED | الهند والصين كانتا تمثلان 40 في المائة من الاقتصاد العالمي فقط عند الثورة الصناعية، والان هم حوالي 4.8 في المائة. |
Ve bu veride çok farklı ve ilginç bir motif var sadece görselleştirdiğiniz zaman görebileceğiniz bir tane. | TED | وهنالك أنماط مثيرة جدا للاهتمام وغريبة مخبأة في ثنايا هذه البيانات والتي يمكن أن تشاهدها فقط عند عرضها. |
Yine de, bu sadece dolaşmaya ya da dışarı çıktığında gerekli. | Open Subtitles | على أي حال , انها فقط عند مغادرة المنزل أو عند الذهاب للخارج |
Dişlerini daha sık fırçalamalısın, sadece seni kusturduğumda değil. | Open Subtitles | شطف الفم أكثر غالباً، ليس فقط عند ديك بلدي يجعل لك تقيؤ. |
Bu taş sadece 1200 metrelik yükseklikte bulunur. | Open Subtitles | حسناً,هذه الصخرة بإمكانك إيجادها فقط عند ارتفاعات عالية مثل 4000 قدم |
Eğer bu bilgi bu kadar önemli ise neden babam sadece kariyerini yok etmekle yetindi? | Open Subtitles | إذا المعلومات كانت شديدة الخطورة لماذا أبي توقف فقط عند تحطيم مهنتك |
Bu söylediğinin sadece ilk 500'üne gülsem tatmin olur musun? | Open Subtitles | لقد ضحكت على هذه النكتة فقط عند أول خمسمائة مرة تقولها |
Bu söylediğinin sadece ilk 500'üne gülsem tatmin olur musun? | Open Subtitles | لقد ضحكت على هذه النكتة فقط عند أول خمسمائة مرة تقولها |
Ama boynunu sadece yanlara doğru hareket ettirdiğinde ağrıyor. | Open Subtitles | لكن عنقها يؤلمها فقط عند تحريكه يمينياً و يساراً |
Sanırım inanacaksan, bu sadece mucizeler olduğunda değil, olmadığında da inanmalısın. | Open Subtitles | أعتقد أن لو كان هناك بعض الإيمان لا يمكن أن نؤمن فقط عند حدوث المعجزات |
3 ağır yüklü piyadeyi hatta istiyorum, ve sadece benim emrimle ilerlemeliler. | Open Subtitles | أريد المشاة متأخرين ثلاثة صفوف، ويتقدّمون فقط عند أمري. |
Yarısını öde kuponları sadece iki pizza alımlarında geçerli. | Open Subtitles | خصم نصف الثمن يسري فقط عند طلب اثنتين بيتزا |
sadece geçerliliği, sana benzer bir jüri tarafından değerlendirilecek. | Open Subtitles | معقوليته ستأخذ ُ بالحسبان فقط عند هيئة المحلفين الخاصة بفخامتك |
sadece ölmeleri halinde açılıp, okunacak. | Open Subtitles | . والتى تفتح وتُقرأ فقط عند مناسبة موتهم |