"فقط قطعة" - Traduction Arabe en Turc

• bir parça

Bu konuşma başörtüsü hakkında başka bir monolog olmayacak, çünkü Allah biliyor, Müslüman kadınlar başlarını örtmek için seçtikleri veya seçmedikleri bir parça bezden çok daha fazlası.
هذا لن يكون حديثا آخر عن الحجاب لأن المسلمات لسن فقط قطعة قماش فهن يخترن أن يربطن رأسهن أو لا يردن ذلك.

Sadece gitti işte gökyüzünde küçük bir parça oldu.
لقد ماتت فقط قطعة صغيرة من السماء الزرقاء الآن

Bazen yerine oturmayan bir parça olabiliyor.
في بعض الأحيان تكون فقط قطعة واحدة لا تتناسب مع المكان

Sadece küçük bir parça karaciğer. Tek ihtiyacım bu; ama olmaz! Sağ ol Tanrım!
فقط قطعة صغيرة من الكبد ذلك كل ما أحتاجه، لكن لا

Hayır. Sağ dizinde gümüş bir parça vardı.
لا، فقط قطعة من الفضة في ركبته.

Wonka'nın sihirli sakızından bir parça, kahvaltı, öğlen ve akşam yemeklerinde yediklerinizin tamamı demektir.
فقط قطعة من لبان وانكا السحري لتقضي كفايتك من الإفطار...

- Ve tek bir parça eti dışarıda bıraktım. - Anlıyorum.
وتركت فقط قطعة لحم واحدة بالخارج- فهمتك-

Sadece bir parça mukavva lazım.
أحتاج فقط قطعة من الورق المقوى.

Küçük bir parça ekmek ya da hatta bir fincan süt var mı?
فقط قطعة خبز صغيرة أو أحسن، كوب حليب؟

bir parça araç gereç.
فقط قطعة صغيرة من جهاز

- Harika fikir, değil mi? - Küçücük ufacık bir parça.
فكرة رائعة- سنأخذ فقط قطعة صغيره-

- tamam sadece küçük bir parça.
حسنا فقط قطعة صغيرة

Sadece bir parça marul var.
فقط قطعة من الخس

Sadece bir parça iplikmiş.
إنها فقط قطعة قطن.

Fazladan bir parça.
انها فقط قطعة زائدة

Goto'nun mıntıkasını ele geçirdikten sonra, özgürce, kimseye ödeme yapmadan kullanabileceğim küçük bir parça istiyorum sadece.
عندما نستولي على مقاطعة عائلة (غوتو) أريد فقط قطعة صغيرة بإمكاني استعمالها بالمجان بدون أن أدفع شيئًا

- Pek sayılmaz, sadece küçük bir parça.
ـ ليس الكثير، فقط قطعة صغيرة

Beyninden küçük bir parça aldık. Ziyan olur diye düşündüm.
فقط قطعة صغيرة من دماغه...

bir parça mal gibi.
فقط قطعة لحم