"فقط لأرى" - Traduction Arabe en Turc

    • görmek için
        
    • görmeye geldim
        
    Sadece değişim seviyesini görmek için onlara bu bilmeceyi sormaya karar verdim. TED لذلك قررت أن أطرح عليهم تلك الأحجية، فقط لأرى وأقيس مستوى التغيير.
    Hayır tanımazdım. Buraya sadece neler olup bittiğini görmek için geldim. Open Subtitles لا لم أعرفهم أنني قدمت فقط لأرى ما سبب كل هذا
    Buraya bize göstereceğin şeyi görmek için geldik, arkadaş olmak için değil. Open Subtitles أنا هنا فقط لأرى ما تريد منا أن نشاهده ليس لأكون أصدقاء
    Birkaç gün önce neler olup bittiğini görmek için eBay'i şöyle bir araştırdım, World of Warcraft yazdım, 6.000 eşya çıktı. TED تعمقت في إي بي منذ بضعة أيام فقط لأرى ما يحدث، كتبت ورلد أف وركرافت، وحدت 6,000 قطعة
    Sadece seni reddettiğimde yüzünde oluşacak ifadeyi görmeye geldim. Open Subtitles أتيت هنا فقط لأرى النظرة على وجهك عندما أرفضك
    Sırf Deadbolt'un sana yapacaklarını görmek için kabul ediyorum. Open Subtitles تبا ً، سأقوم بذلك فقط لأرى ما الذي سيفعلونه بك
    O zaman sırf yüzündeki ifadeyi görmek için yapacağım. İşte bundan bahsediyorum. Open Subtitles إذن سأقوم بهذا فقط لأرى النظرة التي ستعلو وجهك ، هذه هي النظرة
    Sırf Deadbolt'un sana yapacaklarını görmek için kabul ediyorum. Open Subtitles تبا ً، سأقوم بذلك فقط لأرى ما الذي سيفعلونه بك
    "Bin gezegenden çocuklar öldürürüm sadece gülümsemeni görmek için." bu hayatımda duyduğum en romantik şey, Open Subtitles أود قتل أطفال ألف كوكب فقط لأرى إبتسامتك هذا أكثر شيء رومنسي سمعته
    Bütçeleri görmek için bilgisayarına girmek zorundaydım. Open Subtitles كان عليّ أن أقرصن كومبيوتره فقط لأرى ميزانيته
    Neye doğru evrimleştiğimizi görmek için bir milyon yıl yaşamak isterdim. Open Subtitles اود العيش لمليون سنة فقط لأرى الى ماذا نتطور
    Çok defa kanının olup olmadığını görmek için onu öldürmek istedim. Open Subtitles أنا أغلب الأحيان أريد أن أقتله فقط لأرى إذا هناك أي دم فيه
    Onunla ayrildiginizi duydugumda, yalnizca onun iyi olup olmadigini görmek için onun evine gittim, çünkü onun senden ne kadar çok hoslandigini biliyordum. Open Subtitles عندما سمعت أنك إنفصلت عنها ذهبت إلى منزلها فقط لأرى ما إذا كانت بخير لأنني أعرف مدى حبها لك
    Her sabah gizlice nereye sıvıştığını görmek için yolumu birazcık değiştirdim. Open Subtitles انعطفت فقط لأرى إلى أين كُنتِ تتسللين في كل صباح
    Ofisimle gecekondu mahallesi arasındaki duvarda bir delik açtım, ve deliğin içine bir bilgisayar koydum hiç bilgisayarı olmamamış,İngilizce bilmeyen İnternetin ne olduğunu bilmeyen çocuklara bir bilgisayar verirsem ne olacağını görmek için. TED صنعت فتحة في الحائط حول المنطقة الفقيرة بالقرب من مكتبي، و وضعت جهاز حاسوب هناك فقط لأرى ماذا سيحدث اذا اعطيته لأطفال لم يرو حاسوباً من قبل، لا يعرفون الانجليزية و لا يعرفون ما هو الانترنت.
    Sırf onların işleri nasıl hallettiğini görmek için, anlarsın ya? Open Subtitles فقط لأرى كيف يقومون بالعمل أتعرف ؟
    Eğer Hannah gelip benden sodyum isteseydi, ona verirdim, sadece onunla ne yapacağını görmek için. Open Subtitles لو أنها جائت تطلب مني قطعة "صوداوم " سأعطيها لها فقط لأرى ما تفعل بها
    Sadece hâlâ yapıp yapamadığımı görmek için. Open Subtitles فقط لأرى إذا كنت لازلت أقدر على فعلها
    Yapabiliyor muyum diye görmek için. Open Subtitles فقط لأرى إن كنت أستطيع القيام بذلك.
    Takımın nasıl olduğunu görmeye geldim. Open Subtitles أتيت فقط لأرى كيف حال الفريق

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus