- Sırf güzelsiniz diye her erkek sizinle yatmak istiyor sanıyorsunuz. | Open Subtitles | فقط لأنكِ جميلة، تعتقدي أن كل رجُل يُريد ممارسة الجنس معكِ |
Ve seni korkuttuğunu, bunun riskli bir şey olduğunu biliyorum ama Sırf gerçek bir hayatla yüzleşmekten korktuğun için yanlış bir hayata atılma. | Open Subtitles | وأنا أعلم أن الأمر يخيفكِ وأعلم أنها مخاطرة ولكن لا تقحمي نفسك في حياة كاذبة فقط لأنكِ تخافين مواجهة حياتكِ الحقيقية |
Hayatını bir galeride mi harcamak istiyorsun Sırf risk almaktan korktuğun için? | Open Subtitles | هل تريدين قضاء ما تبقى من حياتك في الاختباء بمعرض فقط لأنكِ خائفة من مخاطرة صغيرة؟ |
Lux sadece ben ve Paige'den dolayı üzgün olduğun için, bunu kişisel sorunun yapıp okulda başarısız olamazsın. | Open Subtitles | لوكس ، لا يمكنك ربط هذا الامر الشخصي أو الفشل في المدرسة فقط لأنكِ مستائه مني وبيج. |
Sırf evli olduğun için bu dersi küçümseme. | Open Subtitles | لا تحتقري هذا الصف فقط لأنكِ متزوجة |
Bak, Sırf sen yalnız kalmak istemiyorsun diye Seattle'da kalacak değilim. | Open Subtitles | اسمعي، لن أبقى في "سياتل" فقط لأنكِ لا تريدين الشعور بالوحدة. |
Sırf kendini çetin ceviz sanıyorsun diye adamın biri masanda kan kaybından ölürken ağlayarak gelme bana. | Open Subtitles | لا تأتي إلي باكية عندما ينزف الرجل على طاولتكِ حتى الموت فقط لأنكِ ظننتِ نفسكِ قوية. |
Sırf sen bir ameliyatı izlemek istiyorsun diye hasta kaka ve çiş yapmayı bırakacak değil. | Open Subtitles | هي لن تتوقف عن التغوط والتبول فقط لأنكِ تريدين مشاهدة جراحة. |
Ve Sırf sen bu konuda ciddisin diye, diğer insanların da duyguları olmadığı anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | و فقط لأنكِ صنعتِ حياة مهنية من ذلك لا يعني أن الأشخاص الأخرين لا يمتلكون مشاعر |
Asla ettik Sırf mutlu ben olmaz anlamına gelmez. | Open Subtitles | فقط لأنكِ لم تكوني سعيدة لا يعني أنني لن أكون. |
Sırf yıkıcı olduğunuz için geleneklerimizi küçümsemeyin. | Open Subtitles | لا تستخفي بعاداتنا فقط لأنكِ هدامة |
Sırf zavallı olman seni kirli yapmaz. | Open Subtitles | فقط لأنكِ فقيرة لا يجعلكِ قذرة. |
Sırf onların var olmamalarını umutsuzca istiyor olman var oldukları gerçeğini değiştirmez. | Open Subtitles | فقط لأنكِ لا تريدين ...لأي من هذا أن يتواجد لا يمكنك تغيير حقيقة وجوده |
Sırf gözetimimiz altından çıktın diye seni kurtların önüne atacak değiliz Madeline. Senin için endişeleniyorum. | Open Subtitles | فقط لأنكِ رحلتِ من هنا لا نرمي بكِ إلى الذئاب, (مادلين) إنني قلقة عليكِ |
Sırf patronla yattın diye! | Open Subtitles | فقط لأنكِ نمتِ مع المدير ماو ماو) , لا) |
Hayatta olduğun için şanslısın. | Open Subtitles | محظوظة فقط لأنكِ علي قيد الحياة. |
Doktor Torres, şefin kızı olduğun için senin tarafını tuttu. | Open Subtitles | د(توريس) وقفت في طرفكِ فقط لأنكِ ابنت الرئيسة الصغيرة. |
Yalnızca bu kadar tatlı olduğun için. | Open Subtitles | فقط لأنكِ رقيقة |