Haberin olsun duştan önce kuru bir fırçayla ölü derilerini atarsan çok yardımı olur. | Open Subtitles | كنت حقًا فخورًا بذلك. فقط لتعرف. التقشير بفرشاة جافة قبل الاستحمام سيساعدك حقًا مع كل هذا. |
Haberin olsun, denizde midem bulanır. | Open Subtitles | فقط لتعرف اصاب بالقليل من دوار البحر |
Bak, Haberin olsun diye söylüyorum... | Open Subtitles | حسناً, انظر, فقط لتعرف |
Bildiğin gibi sadece yakışıklı erkeklere aşık oluyorum. | Open Subtitles | فقط لتعرف انا لااعجب الا بالرجال الوسمين |
Bilesin diye söylüyorum, ben seninle evin veya paran yüzünden beraber değilim. | Open Subtitles | فقط لتعرف ، لستُ معكَ لأجل منزلكَ أو أموالك |
Hey, Chase, Bil diye söylüyorum sana yardım etmeye çalışmamız suçluluktan değil, sevgiden dolayıydı. | Open Subtitles | تشايس فقط لتعرف كان من الرحمه ليس الذنب ماجعلنا نحاول مساعدتك |
Bildiğin gibi size çok fazla kredi verdim. | Open Subtitles | ....... فقط لتعرف أعطيتك رجال يعتمد عليهم |
Bildiğin gibi bunlar umurumda değil. | Open Subtitles | .......... حسناً ، فقط لتعرف أنا حقاً لا أهتم بهذا الشيء |
Yani kimse yalnız kalmıyor. Bildiğin gibi. | Open Subtitles | فقط لتعرف |
Bilesin diye söylüyorum bana bir harita borçlusun. | Open Subtitles | فقط لتعرف ـ ـ ـ أنت مدين لي بخريطه |
Sadece Bilesin diye söylüyorum bunun küçük bir kısmı benim suçum olabilir. | Open Subtitles | فقط لتعرف أعتقد قليلا ان هذا خطأي |
Bilesin diye söylüyorum, Jonas'ın duyguları değişti. | Open Subtitles | فقط لتعرف جوناس غير رأية |
Eğer onları gaza boğduysan Bil diye söylüyorum ki bunun yapılacak doğru şey olduğunu söylerdim. | Open Subtitles | إذا كنت أنت من ضربهم بالأسلحة الكيماوية فقط لتعرف كنت سأقول بأن ما فعلته هو الصحيح |
Bil diye söylüyorum, Aaron'a senin ve arkadaşlarının etrafa bakındığını söyleyeceğim. | Open Subtitles | (فقط لتعرف , سوف أخبر (أرون أنك و أصدقائك تتطفلون بالجوار |
Bil diye söylüyorum. Angus. | Open Subtitles | فقط لتعرف انغوس , نحن ذاهبون |