Sadece bir gün daha ve Noel sonrasında becerilerinize daha uygun birşey bulacağız. | Open Subtitles | امامك فقط يوم واحد آخر ثم بعد الكريسماس سوف نجد لك شيئا آخر يناسب مواهبك اكثر |
Evlendiklerinden beri Sadece bir gün için onları görmedik! | Open Subtitles | لم نستطع رؤيتها فقط يوم واحد منذ ان تزوجت |
Şimdi onlara ne alacağımızı düşünmek için Sadece bir gün var. | Open Subtitles | الان لدينا فقط يوم واحد لنكتشف ماذا نحضر لهم. |
Ona 16 yaşıma bastığımda her şeyden çok istediğim şeyin sadece bir günü baş başa geçirmek olduğunu söyledim. | Open Subtitles | أخبرتُها أردتُ حقاً عندما ابلغ 16, الذي أردتُ أكثر مِنْ أيّ شئ كَانَ فقط يوم واحد، فقط يوم واحد كلانا فقط. |
Hızlı çalışsan iyi olur. Bir günün var. Mutlu Noeller. | Open Subtitles | لقد طلبت ذلك، من الأفضل لك أن تعمل بسرعة، لديك فقط يوم واحد. |
" Çocukların gözünü dikmediği tek bir gün " | Open Subtitles | ♪ فقط يوم واحد عندما الأطفال لا يحدقون ♪ |
Kaşlarımı almak, ağda, cilt bakımı, makyaj ve ağda yapmak için sadece bir günüm var. | Open Subtitles | لدي فقط يوم واحد لكي انتف, و اتجمل و اتزين و أترطب و انتف |
Sadece bir gün daha ve seni büyükbabana götüreceğim, tamam mı? Şimdi hadi. | Open Subtitles | فقط يوم واحد وثم ساخدك الى اجدادى حسا هيا |
Bir gün, Sadece bir gün başımın etini yemekten vazgeç artık! | Open Subtitles | فقط يوم واحد فقط لأجل يوم واحد هل تتوقفين عن التدخل بي؟ |
Sadece bir gün! Sadece bir gün! | Open Subtitles | يوم واحد فقط يوم واحد فقط |
Sadece bir gün. | Open Subtitles | إنه فقط يوم واحد |
Tamam, Sadece bir gün. | Open Subtitles | حسنا فقط يوم واحد هذا كل شيئ |
Eee... Sadece bir gün daha. | Open Subtitles | فقط يوم واحد آخر. |
Sadece bir gün daha. | Open Subtitles | فقط يوم واحد آخر |
Yani Penny'nin bir günü kalmış olabilir. | Open Subtitles | هــذا يعني أن [ بيني ] بقي لهــا فقط يوم واحد |
Los Angeles'ta sadece bir günü olan insanlara hep söylerim tren günü yapın onu diye. | Open Subtitles | :دائماً ما أقول للناس "ان كان لديك فقط يوم واحد "في (لوس أنجلوس) فأجعله يوم قطار |
Yani ruhsatı yenilemen için sadece Bir günün kaldı. | Open Subtitles | إذاً لديك فقط يوم واحد لتجديد الرخصة. |
Bir günün var. | Open Subtitles | لديك فقط يوم واحد |
Sadece tek bir gün. Ve o günde, tüm hayatı. | Open Subtitles | " فقط يوم واحد و في ذلك اليوم " |
Hepsini ayarlamak için sadece bir günüm vardı. | Open Subtitles | "لقد كان لي فقط يوم واحد لأخطط لكي شيء." |
sadece bir günüm var... şimdi daha az. | Open Subtitles | لديّ فقط يوم واحد.. |