O çok yaşlanınca, sen de onu gerçekten mi öldürdün? | Open Subtitles | هل رأيت أنها كَبُرت في السن, فقمت بقتلها حقيقةً؟ |
- Demedim. Dedin, ben başkasını çağırdım. Sonra sen de "evet" dedin. | Open Subtitles | بلى قلت, فقمت انا بدعوة شخص اخر و بعدها وافقتي |
Sana artık kıyafetlerime sığamadığımı söylüyorum ve sen de bana cheesecake alıyorsun...? | Open Subtitles | لقد اخبرتك بان سروالي لا يناسبني فقمت بشراء كعكة؟ |
Onu öylece bırakamadım, ben de onu açtım. | Open Subtitles | لذا لم أستطع تركه فقمت بإنقاذه |
ben de onu biraz patakladım. | Open Subtitles | فقمت بالرد عليها |
Skip'in mekanında çıngar çıkardı, ben de onu kelepçeledim ama o orospu çocuğu parmağımı kopardı. | Open Subtitles | كان يسبب إزعاجا عند بيت (سكيب) فقمت بوضع القيود في يديه و ابن اللعينة قام بعض إصبعي |
Onlar için bir iş yaptım ve sonra yine geldiler, ...ve birine herhangi bir şey söylersem beni öldüreceklerini söylediler. | Open Subtitles | اعطوني بعض المآل فقمت لهم بعمل ثم عادوا مرة أخرى وقالو لي ان قلت اي شئ انا في عداد الموت |
Ve bu özel durumda da müzik okur-yazarlığı konusunda onlardan birisini yaptım ve bunu sosyal ağ üzerinde paylaştım. | TED | وفي هذه الحالة بالذات حدث وأعجبني أحدها يتعلق بمزايا محو أمية الموسيقى في المدارس فقمت بمشاركته عن طريق شبكة اجتماعية. |
sen de bir bomba yerleştirip okullardan birini yaktın, | Open Subtitles | فقمت بزراعة قنبلة، وحرق واحدة من المدارس |
Oğlum en sonunda kendine bir arkadaş buldu, sen de gidip annesini becerdin. | Open Subtitles | لقد حصل أبني أخيرا على صديق فقمت بمضاجعة أمه؟ - بالواقع هي التي أتت إلي |
sen de gidip Liberty'yle anlaşma yaptın yani, öyle değil mi? | Open Subtitles | فقمت بعقد صفقة مع شركة "ليبرتي أليس كذلك |
sen de kibriti çakıverdin. | Open Subtitles | فقمت بالتخلص منه |
sen de bir plan kurdun. | Open Subtitles | فقمت بابتكار خطة |
Beni görmedi, ben de onu izledim. | Open Subtitles | لم يرني فقمت بتعقبه. |
Ödüm bokuma karıştı. ben de onu üstümden attım. | Open Subtitles | هذا أخافني فقمت برميه |
Sizin Suzukichi havuzda boğuluyordu... ben de onu kurtardım... buraya kadar taşıdım. | Open Subtitles | "كان ابنكم (سوزوكيتشي) غارقا بحوض البركة... "فقمت بانتشاله خارج الماء... "وحملته إلى هنا |
Sonra biraz araştırma yaptım ve öğrendim ki orada konuşma yapan beyaz erkeklere ödeme yapılmış ve seyahat masrafları karşılanmış. | TED | فقمت ببعض الأبحاث، ووجدت أنهم يدفعون للمتحدثين ذوي البشرة البيضاء هناك، ويدفعون تكاليف سفرهم، |
Bir centilmenin böyle durumlarda yapması gereken şeyi yaptım ve onu kiraladım. | Open Subtitles | فقمت بما قد يفعله أي رجل محترم في حالة مماثلة , وقمت باستأجارها |