Muhtemelen yanlış bir fikirdir, ancak önceden bir toplayıcı bağlamıştım. | Open Subtitles | لقد كان لديّ فكرة خاطئة غالبًا، ولكنني وصّلت جهاز دمج |
Sadece kendin öğrenirsen yanlış bir şey düşünürsün diye endişelendim. | Open Subtitles | كنت قلق من أن تكوني فكرة خاطئة إذا اكتشفتي الأمر |
Pekala, ama kızına bu çantayı vermek çok kötü bir fikir.. | Open Subtitles | حسناً، لكن شراء تلك الحقيبة لابنتك هي فكرة خاطئة |
- Yani, belki kötü bir fikirdi.. - kötü bir fikir değil. | Open Subtitles | أعني لربما أنها فكرة خاطئة إنها ليست كذلك |
Hakkımda tamamen yanlış düşünüyorsunuz. Ben öyle bir adam değilim. | Open Subtitles | لديك فكرة خاطئة عني أنا لست ذلك الرجل |
Bu konuda ne yapmamız gerekiyorsa, çok dikkatli yapmalıyız, aksi takdirde insanlar yanlış fikirlere kapılabilirler. | Open Subtitles | وعلينا القيام بهذا العمل بدقة متناهية وإلا سيحصل الناس على فكرة خاطئة |
Yardım etmenin en güzel yönünün yardım etmenin kendisi olduğuna inanmak, yaygın bir yanlış kanı. | TED | هناك فكرة خاطئة أن المجزي حول تقديم المساعدة هو فعل المساعدة بعينها. |
yukardan birileri olayı yanlış anlar, ve sende aniden işinden olur, Kara listeye alınırsın. | Open Subtitles | شخص ما ذو سلطة أخذ فكرة خاطئة وفجأة تصبح على القائمة وعاطلا عن العمل |
yanlış fikre kapılma. | Open Subtitles | لا تُعطِهِم فكرة خاطئة عنّا |
Bak, benim hakkımda yanlış düşünmeni istemem. | Open Subtitles | تعرف .. انا لا اريدك لتأخذ فكرة خاطئة عنيّ مع ذلك |
Sanırım beni yanlış anladınız. | Open Subtitles | أنصتي , لست مدرسة يا سيدتي واعتقد أنك أخذت فكرة خاطئة عني |
Yanlış anlama, Jen, ama beni burada seninle konuşurken görürse yanlış anlayabilir. | Open Subtitles | لا إهـانه، جن، لكن إذا رأتني أتحدث معكِ، هي قد... تكوّن فكرة خاطئة. |
Aranızda her şey bitti, dedi. Ayrıca, yanlış bir şey düşünüyorsun. - Dışarı. | Open Subtitles | ويلي , لقد قالت بأن الامر انتهى بينكما بالاضافة الى أن لديك فكرة خاطئة |
Benim için yaptıkların için çok teşekkür ederim; ama yanlış bir düşünceye kapılıp başka şeyler denemeye kalkma! | Open Subtitles | شكراً ل بما عملته لي ولكن لا تحصل على فكرة خاطئة وتحاول أن تصبح لطيف معي |
- Yok, belki de kötü bir fikirdi. - kötü bir fikir değil. | Open Subtitles | أعني لربما أنها فكرة خاطئة إنها ليست كذلك |
Steve'le bana, Billy'yi Vegas'a fahişeleri görmeye gitmemizin kötü bir fikir olduğunu söylediğini hatırlıyor musun? | Open Subtitles | -أتتذكرين عندما قلتِ أنها فكرة خاطئة , لي و لـ(ستيف), أن نأخذ (بيلي) لعاهرة بـ(فيغاس)؟ |
Çünkü tamamen yanlış düşünüyorsunuz.. | Open Subtitles | لأنه لديكم فكرة خاطئة تماماً |
Hayır, hayır, yanlış düşünüyorsunuz. | Open Subtitles | لا ، لا لقد أخذت فكرة خاطئة |
Benden sonra evine getireceğin kadının seninle ilgili yanlış fikirlere Kapılmasını istemem. | Open Subtitles | لا أريد للمرأة التي تصحبها إلى منزلك في المرة القادمة أن تكوّن فكرة خاطئة عنك |
Belki de Albay McCullough malının zarar görmesinin verdiği üzüntüyle kayınbiraderimi suçlamak gibi bir yanlış yapmıştır. | Open Subtitles | ربما العقيد ماكولوغ كان مستاءاً من فقدان ممتلكاته وحصل على فكرة خاطئة عن أخي |