Bana gideriz diye düşündüm, son bir içki için havandaysan. | Open Subtitles | فكرت بأن نخرج إلى منزلي في حال أردتي مشروب أخير |
O zamana kadar belki geçici olarak işe başvurabilirim diye düşündüm. | Open Subtitles | حتى ذلك الحين, فكرت بأن أتقدم على شيء دائم بعض الشي |
Oynamayı bilmesem de dokuzuncu kişi olabilirdim diye düşündüm... | Open Subtitles | وبالرغم من أنى لا أجيد اللعبة الا أننى فكرت بأن أكون اللاعب التاسع |
Bu yüzden hamile olduğumu anladığımda, Düşündüm ki bebek belki bunları değiştirebilirdi. | Open Subtitles | لذلك، عندما علمت بحملي فكرت بأن الطفل قد يحدث بعض تغييرات |
Beni affedin, ama tüm olayı tek başıma izlemek istedim önyargısız. | Open Subtitles | اعذرني و لكنني فكرت بأن أرى القانون المخترع من دون صحبة |
Senin yaptırdığında bir hata varsa... başka bir test yaptırabiliriz diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | ..فقط فكرت بأن نعمل لك فحصاً آخر في حال كان الأول خاطئاً.. |
Evet, sarılmak! Hiç bana sarılmayı düşündün mü salak! | Open Subtitles | أجل تضمني هل فكرت بأن تضمني ايها الاحمق؟ |
Bir şey değil. Sadece hediye. Size vermeyi düşünüyordum. | Open Subtitles | إنها لا شيء مجرد هدية فكرت بأن أهديها لكم |
Seni sarkıntılıklarından korurum diye düşündüm. | Open Subtitles | فكرت بأن أوفر على أحدهم عناء صد محاولاتك للتودد إليه |
ben de gelip seni alabilirim diye düşündüm ki bu da görünüşe göre gerçekten aptalca bir şeydi. | Open Subtitles | لذا فكرت بأن أقلك ومن الواضح أن هذه كانت فكرة سيئة |
Polis olmayı bırakıp onunla çalışırım diye düşündüm. | Open Subtitles | فكرت بأن أسقيل من الشرطة و أن أدير الأعمال معه |
Çok hasta; Aids olmuş. Belki ona bir yardım yolu bulurum diye düşündüm. | Open Subtitles | هو مريض مريض حقا بالإيدز لذا فكرت بأن أبحث عن طريقة لأساعده |
Ben gelip sana sorayım diye düşündüm. Sadece durumu açıklığa kavuşturmak için. | Open Subtitles | لذا فكرت بأن آتي وأسألكِ لكي يتضح الأمر بخصوص هذا الموضوع |
Kendi telif haklarımın ihlaline ben de ortak olmalıyım diye düşündüm. | Open Subtitles | أتعلم لقد فكرت بأن عليّ المشاركة في حفظ حقوقي الفكرية من الإنتهاك |
Belki Lucas da sever diye düşündüm. Rahatlamaya çalış, Elana. Neredeyse bitti. | Open Subtitles | فكرت بأن لوكاس سيحب ذلك حاولي الأسترخاء .إلينا |
Düşündüm ki, Amritsar şehri sana olan aşkımı ifade etmem de yardımcı olabilir... | Open Subtitles | فكرت بأن أجعل مدينة أميرستار كلها تعبر عن حبي |
Söylemek istedim aslında ama senin söylemen daha doğru olur dedim. | Open Subtitles | فكرت بأن أخبرها بالأمر ، ولكن ظننت من الأفضل أن تخبرها أنت |
Evet, köye doğru ineriz ve etrafta dolaşırız diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | أجل، لقد فكرت بأن نذهب الى القرية ونقوم بالمشي سويًّا |
Ve düşündün ki hastalıklı bir ciğer görüntüsü rehabilite olması için onu korkutabilir. | Open Subtitles | لذا فكرت بأن ملف مريض سابق من مركز التأهيل قد يخيفه |
Al sana beş dolar. Olmaz baba. Gazete dağıtıp hediyeyi ona kendim almayı düşünüyordum. | Open Subtitles | لا يا أبي ، لقد فكرت بأن أعمل صبي صحف كي أستطيع شراء هديتها من مالي الخاص |
ben de bunun ilginç bir fikir olduğunu düşündüm, ve bunu bir tasarım atölyesine dâhil ettim. | TED | لذا فقد فكرت بأن هذه فكرة مثيرة، وقمت بتضمينها في ورشة عمل للتصميم. |
Onu biraz neşelendireyim diyordum. Son zamanlarda çok dertli. | Open Subtitles | فكرت بأن أحاول أن أسعده كان مكتئباً جداً مؤخراً |
Düşündüm de odamı biraz daha eve benzer bi hale getirebilirim. | Open Subtitles | فكرت بأن أَجعل غرفتي منزلية إلى حدٍّ ما. |
Yalan söyledik ama açıklamam gerektiğini düşündüm. | Open Subtitles | أعترف بأننا كذبنا فكرت بأن أحاول أن أوضّح نفسي |