Burada olmadığını görünce düşündüm ki, kendime yardım edebilirim. | Open Subtitles | عندما رأيتُ أنّها ليست موجودة فكرّتُ بأن أساعد نفسي |
Balıkçı kazak giymeyi düşündüm, ama sen ne söylersin, işyerindekiler ne söyler diye düşünüyorum. | Open Subtitles | فكرتُ بشأن إرتداء سترة بعنق طويل لكن فكرّتُ بشأن ما ستقوله وما سيقوله الناس بالعمل |
Tamam, bu konuda çok uzun süre düşündüm ve sonunda seni ne kadar sevdiğimi gösterecek bir şey bulabildim. | Open Subtitles | حسنٌ، لقد فكرّتُ في هذا مليّا.. ولكنّي وجدتُ أخيرًا شيئًا لأظهر لك به مقدار حبّي لك. |
İki bardak getirir, sonra da "Susamış olabileceğini düşündüm." der. | Open Subtitles | يأتى باثنين, ثُمّ يقول: "فكرّتُ أنّكِ قد تكونين ظمآنة." |
Sık sık bugünü asla göremeyeceğimi düşündüm. | Open Subtitles | فكرّتُ كثيراً ، بأنّ هذا اليوم لن يأتي. |
Seninki de öyledir diye düşündüm. | Open Subtitles | و فكرّتُ في إنّ هاتفكِ عطب أيضاً |
Her şey Allah'ın takdirine kalmış diye düşündüm. | Open Subtitles | أنا فكرّتُ بأن هذا كلّه بين يديّ الله. |