Keşke daha önce söyleseydin, Gördüğün gibi ben zaten birini seçtim. | Open Subtitles | ليتك أتيتني باكراً، فكما ترى فلقد اخترت شخصاً غيرك |
Koç, senin de Gördüğün gibi, burada birlikte çalışacağımız kaymak tabakadan kimse yok. | Open Subtitles | حسنا, يا مدرب, فكما ترى أنه ليس لدينا الفريق المناسب للعمل معه |
Yani Gördüğünüz gibi, Geniilara olan tehdit geldi ve gitti. | Open Subtitles | لذا .. فكما ترى ، التهديد للجيناى جاء و إنتهى |
Gördüğünüz gibi efendim, arkadaşınızın Şanghay'da bulunması kesinlikle iyiye işaret olarak görülmüyor. | Open Subtitles | لذلك فكما ترى يا سيدي فإن وجود صديقك هنا في شنغهاي ليس فألاً حسناً |
Görüyorsun ya, gerçekten arkadaşınım. Ve beni sevmemekle hata ediyorsun. | Open Subtitles | فكما ترى أنا صديقك فعلا، وأنت مخطيء بعدم حبك لي |
İşte Gördün mü, genç Blackadder boşu boşuna korkunç bir şekilde ölmemiş. | Open Subtitles | فكما ترى, أن بلاكادر لم يمت هباءاً إذاً. |
Gördüğün gibi burayı kurtaracak adam benim. | Open Subtitles | فكما ترى, أنا الرجل الذي بإمكانه إنقاذ هذا المكان |
Gördüğün gibi, dostum, ...Matmazel Saintclair, dün akşam Ronnie'yle birlikte Bay Reedburn'u ziyaret etti. | Open Subtitles | فكما ترى يا عزيزي فالآنسة "سانت كلير" زارت السيد "ريدبورن" الليلة الماضية " بصحبة "روني |
Gördüğün gibi, hiçbirimiz sonumuzu tam olarak tayin edemiyoruz. | Open Subtitles | فكما ترى ليس منا من يختار نهايته حقيقة |
Gördüğün gibi burada sadece adamlar var. | Open Subtitles | فكما ترى لا يوجد إلّا الرجال هنا |
Gördüğün gibi, herkesi çiftlik dışına taşıyoruz. | Open Subtitles | فكما ترى نحن ننقل كل شيء خارج المزرعة |
Hayır. Gördüğün gibi sürekli Ralph Paton'a dönüp duruyoruz. | Open Subtitles | فكما ترى إننا نرجع إلى "رالف بايتون |
Gördüğünüz gibi, hırsızlık yapılması mümkün değil. O yüzden de bugüne kadar bu kurumda her hangi bir hırsızlık rapor edilmemiştir. | Open Subtitles | فكما ترى لا توجد فرصة لحدوث سرقة ولهذا لم تحدث سرقة من قبل |
Gördüğünüz gibi, hırsızlık yapıIması mümkün değil. O yüzden de bugüne kadar bu kurumda her hangi bir hırsızlık rapor edilmemiştir. | Open Subtitles | فكما ترى لا توجد فرصة لحدوث سرقة ولهذا لم تحدث سرقة من قبل |
Arada bir piyano çalıp şarkı söylerim. Gördüğünüz gibi bu bacaklarla pek yürüyemiyorum. | Open Subtitles | أحب أن أغني أثناء عزفي على البيانو، فكما ترى قدمي ليست في حالة صحية جيدة |
Gördüğünüz gibi, yeni bir pantolon bile aldım. | Open Subtitles | فكما ترى , فقد غيرت أسلوبى |
- Hayır, Gördüğünüz gibi bu masa dolu. | Open Subtitles | -كلا, فكما ترى هذه الطاولة مشغولة |
Görüyorsun ya, Stefan kardeşin için neden her şeyi yapabileceğini anlıyorum. | Open Subtitles | فكما ترى يا (ستيفان)، أتفهم أنك ستفعل أيّ شيء لأجل أخيك. |
Görüyorsun ya ben Gatsby'im. | Open Subtitles | فكما ترى (انا (غًاتسبِي |
- Jessica orada değildi. Gördün mü bak? | Open Subtitles | فكما ترى? |
Ya da zamanında yapamazsan o zaman görebileceğin gibi, bulabileceğimiz tek insan sen değilsin. | Open Subtitles | -أو لو لم توصلها بالموعد فكما ترى لستما الوحيدين الذي سنصل إليهما |