Baş tabip subayınız olarak özel bölümlerinize giriş iznini ele geçirmiş ve bombayı yerleştirmiş olmalı. | Open Subtitles | بصفته رئيس الطاقم الطبيّ، فلا بدّ أنّه حصل على تصريح الدخول إلى غرفتك و قام بزرع القنبلة |
İkimiz de aynı adamı gördüysek, o gerçek olmalı... | Open Subtitles | إن كنّا نرى الرجل ذاته، فلا بدّ أنّه حقيقيّ. |
Kaynak buralardaysa çok iyi gizleniyor olmalı. | Open Subtitles | إن كان المصدرُ هنا فلا بدّ أنّه مخبّأ جيّداً |
Bu bekçiyi öldüren kişi mayınları döşeyenle aynı kaçık olmalı. | Open Subtitles | أيّما قتل الحارس، فلا بدّ أنّه مُتسمٌ بذات الجنونِ لطلاء الألغامِ. |
Kanunun kılıcı olduğuna göre, uyması gereken bazı kurallar olmalı. | Open Subtitles | طالما أنّه سيف القانون، فلا بدّ أنّه يشمل قواعد يلزم اتّباعها. |
Onlar burada olduğuna ve Benny olmadığına göre arabadan düşmüş olmalı. | Open Subtitles | "إن كانت هنا بخلاف (بيني) فلا بدّ أنّه وقع من السيّارة" |
Bir tür enfeksiyon olmalı o zaman. | Open Subtitles | إذن فلا بدّ أنّه نوع من العدوى |
Bir tür enfeksiyon olmalı o zaman. | Open Subtitles | إذن فلا بدّ أنّه نوع من العدوى |
Bunu yapan bir insansa bir çeşit koruyucu elbise giymiş olmalı. | Open Subtitles | فلا بدّ أنّه كان يرتدي زيًّا واقيًا |
Bilmiyorum ama her neyse onu güvende tutacağı kadar değerli bir şey olmalı. | Open Subtitles | لا أدري، لكن أيّما يكون، فلا بدّ أنّه قيّم كفايةً لـ(بل) ليحفظه في الخزنة. |