-Eh, onun ifadesine göre tartışma alevlenmiş, boşanmak hakkında konuşuyormuşsunuz ve ona bir kuruş bile alamayacağını söylemişsiniz. | Open Subtitles | وأخبرتها أنك لن تسمح لها بأخْذ فلسًا واحدًا. لقد كانت غير عقلانيّة. |
Otuz milyon dolar, bir kuruş aşağı olmaz. | Open Subtitles | ثلاثين مليونًا، ولا فلسًا أقل |
Yatırım partin şirkete 50 bin dolara mâl oldu kimse de tek kuruş yatırmadı. | Open Subtitles | حفلتكَ الإستثماريّة كلفت شركة (كوين) 50ألف دولار، ولم يستثمر أحد فلسًا واحدًا. |
Onlara karşı gelecek olursan bir kuruş bile vermezler. | Open Subtitles | و أن رفضتّ، لن يعطونا فلسًا |
Don'ın dairesine gelmen ve yanında 200 dolar getirmen gerekiyor. 200 dolardan bir kuruş fazlasını getirme! | Open Subtitles | أريدك أن تأتي لشقة (دون) ومعك 200 دولار ولا فلسًا أكثرًا. |