"فلوس" - Traduction Arabe en Turc

    • Para
        
    • parası
        
    • parasını
        
    • param
        
    • Vholes
        
    • paramız
        
    • bozukluk
        
    İşe bir de şu açıdan bak, çuvalla Para kazanıyorsun. Open Subtitles بص للموضوع من الناحية دي انت بتعمل أحلى فلوس
    Sen Para içinde yüzeceksin. Yüzebilirsin değil mi? Open Subtitles وسأصنع لك فلوس كثيرة لتسبح فيها يمكنك السباحة أليس كذلك؟
    Biricik oğlumun 'olgunlaşma töreni'ni tefeci parası ile ödemem. Open Subtitles فلوس المرابي لا يمكن أن تُستخدم للدفع في حفل بلوغ ابني الوحيد
    Hayır... öncesinde uyuşturucu parası içindi. Open Subtitles لا .. أعتدت أن أفعل هذا من أجل فلوس المخدرات
    Sadece sattığım yüzüğün parasını vermek istedim. Open Subtitles بطل دلوقت توني انت سامع انا بس عايز اديكي فلوس الخاتم الى بعته
    Evimi geri almak için bir avukat tutacağım ama ona ödeyecek param yok. Open Subtitles سأوكل محامياً لأستعادة جميع ملكيتنا لكن ليس لدي فلوس لدفعها
    Galiba Bay Vholes'un bürosunda. Open Subtitles أعتقد بالقرب من مكتب السيد (فلوس)
    Anlaştık. Gerçek anlamda bir yatak dolusu paramız vardı. Open Subtitles إتفقنا كان عندنا، حرفياً، كمية فلوس كتير نيك
    O kadar çok altının arasında birkaç değersiz bozukluk olması o kadar da önemli değil. Open Subtitles هل تستحق بضعة فلوس مقابل شيء ثمين جدًا؟
    Hesaptaki Para aklanmış ama yatan son Para çalınan miktara uyuyor. Open Subtitles المال مغسول كويس بس اخر ايداع هي أخر فلوس اتسرقت
    Kayıtları yok etmem için Para önerdiler! Kabul ettim! Open Subtitles عرضوا عليا فلوس وأضيع الأدلة وهو ده اللي عملته
    Şimdi git de insanların fazla yağlarını alıp Para kazanmamıza yardımcı ol, ve ben de kliniği kurtarmak için işimin başına döneyim. Open Subtitles لذلك ليش ما ترجع لشفط دهون الناس عشان تجيب لنا فلوس وخلني اسوي الي علي عشان انقذ العيادة.
    Bira parası yapmak için kanımızı sattık. Open Subtitles ,لنحصل على فلوس البيرة . كان علينا أن نبيع دمائنا
    Peki ya parası olan insanlara nasıl satış yapılacağını öğretebilsem? Gerçek Para. Open Subtitles أيه اللى هيحصل لو انا علمتهم يبيعوا لناس معاها فلوس فلوس حقيقية و كتيرة
    Züğürtmüş gibi davrandığı halde, hiç parası olduğunu düşünmezdim. Open Subtitles شكله طفران مرّة ما اظن عنده فلوس
    Ailesinin parasını harcayarak dünyayı gezip duruyor işte. Vay! Open Subtitles إنه فقط يتجول حول العالم وينفق فلوس والديه
    Bu arada sigorta parasını vereyim. Open Subtitles اوه ؛بالمناسبة هذه فلوس التامين
    Ödül parasını geri vermek zorunda yine de. Open Subtitles -لازال عليه إرجاع فلوس الجائزة
    Bu bir nikah yüzüğü değil. param olana kadar... Open Subtitles انه ليس خاتم خطوبة غالى ليس أنى لا أكسب فلوس كفاية
    O kadar çok param olmadığını biliyorsun. Canın cehenneme! Open Subtitles انت تدري ان ما عندي فلوس
    Bay Vholes'un işine gelir. Open Subtitles مُلائم جداً للسيد (فلوس)
    İşimiz yok, paramız yok başımızı sokacak bir evimiz yok. Open Subtitles مفيش شغل ومفيش فلوس ولا حتة نتاوى فيها
    Biraz bozukluk verin lütfen. Open Subtitles أي فلوس من فضلك ... ؛

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus