"فنحن لا نعرف" - Traduction Arabe en Turc

• bile bilmiyoruz
• tanımıyoruz bile
• olduğunu bilmiyoruz

Fahişenin hala yaşayıp yaşamadığını bile bilmiyoruz.
لا فلم نجد أثراً لها حتّى الآن إذن فنحن لا نعرف إن كانت هذة الفتاة حية أو ميتة

Yani o or.spunun ölü ya da canlı olduğunu bile bilmiyoruz.
لا فلم نجد أثراً لها حتّى الآن إذن فنحن لا نعرف إن كانت هذة الفتاة حية أو ميتة

Bekle. Daha tavşanın kızı nereye götürdüğünü bile bilmiyoruz.
توقفوا فحسب, تمهلوا فنحن لا نعرف حتى إلى أين سيأخذها, صحيح؟

Birbirimizi tanımıyoruz bile...
فنحن لا نعرف بعضنا البض بالمرة

Birbirimizi tanımıyoruz bile.
فنحن لا نعرف بعضنا حتّى

Oraya giremeyiz. Orada ne olduğunu bilmiyoruz.
لا يمكننا الدخول هنا فنحن لا نعرف مايوجد بالداخل

Planı ezberleyin. Paketin tam olarak hangi noktada olduğunu bilmiyoruz ama ana suitte olmalı.
تذكروا التصميم، فنحن لا نعرف الموقع المحدد للتسليم بعد

Hala dışarıda olup olmadığını bile bilmiyoruz.
فنحن لا نعرف إن كان لا يزال بالخارج

Nereden geldiğini bile bilmiyoruz.
فنحن لا نعرف حتى من أين كان قادم.

- Daha ne olduğunu bile bilmiyoruz.
فنحن لا نعرف ما الإصابة بعد

Birbirimizin adını bile bilmiyoruz.
فنحن لا نعرف أسماء بعضنا.

Kanca'nın burada olup olmadığını bile bilmiyoruz. Ya yarım kalan bir işi yoksa?
فنحن لا نعرف حتّى إنْ كان (هوك) هنا ماذا لو لمْ تكن لديه مسائل عالقة

Ne olduğunu bilmiyoruz, nasıl olduğunu bilmiyoruz, ve nasıl durduracağımız hakkında en ufak bir fikrimiz yok.
فنحن لا نعرف ما الذي يحدث وكيفية حدوثه وليس لدينا أي فكرة عن كيفية إيقافه بما فيهم القتلة

Bir açıklaması olmalı. O asaya neden ihtiyacı olduğunu bilmiyoruz.
لا بدّ مِنْ تفسير، فنحن لا نعرف مراده مِنْ ذلك الصولجان

Onun ne olduğunu bilmiyoruz, onun nerede olduğunu bilmiyoruz.
إذاً فنحن لا نعرف ما هو ، وأين يتواجد