Her şeyin yerinde kalmasına çalışıyor. Hem sen neden onunla konuşuyorsun ki? | Open Subtitles | لذا فهو يحاول تجميد الأمور كما هي لماذا تتحدثين معه بأي حال؟ |
Bunu her kim yapıyorsa, RAW ajanlarını ortadan kaldırmaya çalışıyor. | Open Subtitles | أيا من كان يفعل هذا ، فهو يحاول إضعاف القسم |
Çevrimdışı verilerinizle sizi gitgide eşleştirmeye çalışıyor. | TED | بشكل متزايد، فهو يحاول أن يطابق بينك وبين بياناتك خارج الإنترنت. |
Şimdi, yan odada babası olan, "40 yaşındayım ama hala sıkıyım" içicisi var, tüttürüyor ve oğluyla bağ kurmanın yolunu bulmaya çalışıyor. | Open Subtitles | وفي الغرفة الثانية تجد والده يقول أنا في سن ال40 ومازلت مدخن جيد فهو يحاول أن يجد طريقة توصله بأبنه أليس هذا ساخر؟ |
İki yıldan beri gemi nakliyat şirketi almaya çalışıyor. | Open Subtitles | لا أعلم، فهو يحاول شراء شركة شحن منذ عامين |
Şimdi de adamlarını silahsızlandırmaya ve terörist olmamalarına çalışıyor. | Open Subtitles | والآن فهو يحاول نزع سلاح رجاله وإنكار الإرهاب |
O kızın her ne sorunu varsa var, John onunla arkadaş olmaya çalışıyor. | Open Subtitles | أياً ما كان يجري مع تلك الفتاة، فهو يحاول أن يكون صديقها |
Büronuzun önüne bu kafaları bırakan kişi bir şey anlatmaya çalışıyor. | Open Subtitles | أياً كان من وضع هذه الرؤوس أمام مركزكِ فهو يحاول أن يوجّه لكِ رسالة |
- Eğer bir planı varsa, düşünmemeye çalışıyor. | Open Subtitles | إذا ما كان لديه خطة، فهو يحاول أن لا يفكر بها |
Bu işten kim sorumluysa olanlar için Mars'a tezgah kurmaya çalışıyor. | Open Subtitles | أى كان المسئول عن ذلك الأمر فهو يحاول تلفيق الأمر كله للمريخ |
Blokların üzerinde kalmaya çalışıyor, adımını ayarlıyor, böyle bir faaliyet için yapılması gereken bir dizi planlama var, robot bu planlamayı gerçek zamanlı yapıyor, adımını biraz daha geniş veya biraz daha kısa olarak ayarlıyor. | TED | فهو يحاول أن يظل فوق المكعبات. وهو يعدل خطواته، ويوجد الكثير من التخطيط الذي يجب فعله لتخطي هذه العملية، وكل هذا التخطيط يكون مباشرة وفي وقت حدوث الحركة، حيث يعدل خطواته لتصبح أطول أو تصبح أقصر. |
Bu yüzden en büyük müşterilerimi çalmaya çalışıyor. | Open Subtitles | لذا فهو يحاول ان يسرق أكبر عملائي |
Moore'u kandıran her kimse izini yok etmeye çalışıyor. | Open Subtitles | حسنا,ايا كان من قام بتحويل "مور" فهو يحاول تغطية اثاره |
Olamaz! Xander, en üst kata ulaşmalısın. Başka bir uyduya bağlanmaya çalışıyor. | Open Subtitles | (أكساندر) عليك الذهاب إلى الطابق العلوي فهو يحاول الإتصال بقمرٍ صناعي آخر. |
Her ne yapıyorsa Kim'i korumaya çalışıyor. | Open Subtitles | مهما كان يفعل فهو يحاول حمايه "كيم" |
Hedef bu yüzden şehirde. Croydon civarında arsa boşaltmaya çalışıyor. | Open Subtitles | لهذا السبب تتواجد الضحية هنا فهو يحاول بيع أرض قرب (كرويدن) |
Benim tahminim, bizim Kobra buralarda bir yerlerde çalışıyor Evet Sam? | Open Subtitles | تخميني إن كان (كوبرا) فهو يحاول إخراجها من هناك |
Yani gizli kimliğini muhafaza etmeye çalışıyor. | Open Subtitles | -إذن فهو يحاول الحفاظ على هويته السرية |
Wahl davası onu geriyor, o yüzden beni başka bir yere çekmeye çalışıyor. | Open Subtitles | شيء ما في قضية (وول) يجعله متوتراً لذا فهو يحاول دفعي في اتجاه جديد |
Henry... Ondan uzak durman gerek. - Sana zarar vermeye çalışıyor. | Open Subtitles | (هنري)، يجب أنْ تبتعد عنه فوراً فهو يحاول أنْ يؤذيك |