Öğütücüden çıkar çıkmaz, küçük bir tepsi alırsınız ve sadece küçük parçalar halinde çıkarır, üst üste koyar ve dilimlersiniz. | TED | انه يخرج من المفرمه , ولديك صينية صغيرة وتخرجه بتمريرات قصيرة ترصها فوق بعضها البعض عموديا |
Onun yerine, kolonu alıp katmanlı bir model olarak inşa etmeye karar verdik, ince ince üst üste yığılmış dilimlerden yapıldı. | TED | بدلاً من ذلك، قررنا أن نأخذ العمود، وقررنا بناءه كنموذج بطبقات، مصنوعة من شرائح كثيرة جداً، رقيقة ومكدسة فوق بعضها البعض. |
KB: Ardını göremiyorsun. Harika, tamam. Şimdi, göz bağını ben takacağım. Onları üst üste yığma, tamam. | TED | كيث بارى: لا يمكنك الرؤية عبرها. حسناً والآن سوف أضع هذه العصابة على عيني لا تضع الأكواب فوق بعضها |
Yardım eli uzatmaya karar verdim, ve kutuları üst üste koyarak düzenli bir küme haline getirdim. | TED | لذلك قررت أن أعطيه بعض الدعم وأوجدت شيءً من النظام بأن وضعت المربعات بشكل منظم فوق بعضها البعض |
Yapmak istediği tek şeyin Siftable'ları üst üste dizmek olduğunu anlıyoruz. | TED | تبين إن كل ما يريد عمله هو تكديس السفتبلس فوق بعضها البعض. |
Bir insanın göğsüne kadar çıkabilecek yükseklikte ...üst üste konmuş cesetlerle. | Open Subtitles | مكوّم فوق بعضها البعض لارتفاع صدر رجل جثث شبّان يافعين |
İnsanların yüzlerinin Jack'inkiyle aynı hizaya geldiği ve Jack'in ölümcül bakışlara sahip olduğu bir sürü harika üst üste çekim var. | Open Subtitles | هناك العديد من الصور المتراكبة الرائعة لوجوه الشخصيات وهي تصطف فوق بعضها |
Elimizdeki tüm savaşçılarla üst üste katmanlar halinde çemberler oluşturulsun. | Open Subtitles | أريد أن يكون تشكيل التطويق من حلقات متعاقبة طبقات فوق بعضها من كل المقاتلات التي لدينا |
Şimdi burada her iki görüntünün üst üste yerleşimi var. | Open Subtitles | باستثناء بقعة واحدة الآن هنا تراكب كل الصور فوق بعضها البعض |
Howard, seni kimin kiraladığını söylemezsen on bir çocuğunun cesedini üst üste koyup evinin bahçesinde ateşe vereceğim, çabuk konuş. | Open Subtitles | هاورد، سأكدس جثث أولادك الأحد عشر فوق بعضها بعضاً وسأحرقها في حديقتك الأمامية إذا لم تخبرني من وظفك الآن |
Çünkü demokrasinin sadece seçenekleri üst üste sıralamak olmadığına, ama konunun kamuoyunda sağlıklı ve düzgün bir şekilde tartışılmasının kesinlikle ve kesinlikle demokrasinin temel değerlerinden birisi olması gerektiğine inanıyoruz | TED | لأننا نعتقد أن الديمقراطية ليست مجرد تكديس للامتيازات فوق بعضها البعض وإنما يجب أن يكون الحوار الصحي والسليم مرة أخرى أحد القيم الأساسية لها |
Kahretsin! üst üste koy! | Open Subtitles | اللعنة، هيا لنضعها فوق بعضها البعض |
3 milyon insan üst üste. | Open Subtitles | بصمات 3 ملايين شخص فوق بعضها البعض |
O kadar ölüm, yakacak odun gibi üst üste yığılmış cesetler, kanla kırmızı akan nehirler... | Open Subtitles | ...قتلى كثيرون الجثث فوق بعضها كالحطب و الأنهار تحول لونها إلى الأحمر بسبب دمائهم |
Kahretsin! üst üste koy! | Open Subtitles | اللعنة، هيا لنضعها فوق بعضها البعض |
Kahretsin! üst üste koy! | Open Subtitles | اللعنة، هيا لنضعها فوق بعضها البعض |
Evet, bahçe sandalyesi gibi, üst üste. | Open Subtitles | تعرف, مثل الكراسي, تضعها فوق بعضها |
Görüntüleri duvara yansıtsaydık üst üste. | Open Subtitles | ويمكننا اظهاره على الجدار... فوق بعضها البعض |
Sonrasında yaptığımız şey hücreleri ve kolajeni alıp şekil tabakalarına yaymak oluyor, ve ardından bu ince tabakaları yufka hamuru gibi üst üste dizip, daha kalın katmanlar üretiyoruz, ve bunların olgunlaşmasını bekliyoruz. | TED | بعدها نقوم بأخذ الخلايا والكولاجين الخاص بهم وننشرهم ليشكلوا شكل ورقي و من ثم نقوم بوضع هذه الأوراق الرقيقة فوق بعضها البعض على شكل طبقات مثل المعجنات (الباسطة)، لتشكل أوراق أكثر سمكاً و التي نتركها فيما بعد لتنضج |
Bu yüzden kuleleri yıkmayı, dikeyi yataya çevirmeyi ve onları üst üste yığmayı önerdim, eğer helikopterin bakış açısından bakarsanız, yandan görünüşü biraz rastlantısal, organizasyonel yapısının aslında altıgen bir örgü olduğunu görebilirsiniz, ki burada bu yatay bina blokları geniş açık avlular oluşturmak üzere üst üste yığılmışlar -- topluluk için farklı tesisler ve işlevler amacıyla planlanmış merkezî alanlar. | TED | لذلك اقترحت الإطاحة بالأبراج، وقلب الرأسي على الأفقي ورصّها فوق بعض. فما يبدو عشوائيًا قليلًا من الجوانب، لو نظرت إليه من على الطائرة المروحية، يمكنك رؤية هيكله التنظيمي هو في الواقع شبكة سداسية الشكل، تكوّمت فيها تلك الوحدات البنائية السداسية فوق بعضها لكي تخلق ساحات خارجية واسعة كأماكن مركزية للمجتمع تحتوي على العديد من الميزات والوظائف. |