"فولاذية" - Traduction Arabe en Turc

    • çelik
        
    • Demir
        
    • çelikten
        
    • metal
        
    • Çelikti
        
    • binlerce
        
    • Çelik gibi
        
    çelik ızgara üzerinde araba lastiği olabilir, belki de bir köprü. Open Subtitles يمكن أن تكون عجلات سيارة على شبكة فولاذية ربما يكون جسراً
    Bu da, yine, çelik somunları olan bir çelik halka. TED حسنا، هذا، مجددا، مجرد خاتم، خاتم فولاذي بعقد فولاذية.
    Yüksek binalar ayakta dururlar, çünkü çelik iskeletleri vardır ve ormanda koşup zıplamazlar. TED البنايات الشاهقة تبقى واقفة لأنها تمتلك هياكل فولاذية ولا تركض أو تقفز حول الغابة.
    - Yarı Demir. Bir tür işlenmiş Demir. Olağanüstü iyi vuruş. Open Subtitles مضرب غير مـائل برأس فولاذية - أقول بأنهــا ضربـة خـارقة -
    çelikten bir binada camdan bir oda içinde kapana kısıldık ve kaçma ihtimalimiz hiç yok. Open Subtitles انت فقط عالقة في غرفة زجاجية داخل بناية فولاذية مع عدم وجود أي فرصة نهائيا للخروج
    Sen beni eve davet ettiğin zaman çelik Manolyalar'ı seyrederiz. Open Subtitles الموافقة، عندما تدعوني إلى ك المكان، نحن يمكن أن نراقب أشجار نغوليا فولاذية.
    çelik burunlu asker botu, 45 buçuk numara, dar kalıp. Open Subtitles حذاء طويل ذو أصابع فولاذية من أسطول البحرية قياس 11 وضيق من المنتصف
    Oradan sonra, görevliden çok uzakta çelik kapının ardında paralar duruyor. Open Subtitles ثم ، بعيداً من الحارسِ يضع المال وراء بوابة سمك خمسة بوصات فولاذية لكن الحوائط
    Komutanın gözlerini hatırlıyor musun... dövme yaparken çelik bir levha mı kullandı Open Subtitles هل تتذكرين عينيه هل تتذكرين لو كان يلبس صفيحة فولاذية
    Güçlü yapısı yaklaşık 5800 km çelik güçlü kablo içerir. Open Subtitles وزنه الهائل معلق بكابلات فولاذية بطول 2600 ميل
    Genelde kat aralarında 20'lik çelik içeren beton kullanılır ve 70'şer santimetre arayla çelik destekler olur. Open Subtitles إنّ الأرضية المثالية هي الصبة الخرسانية على 20 شبكة فولاذية مع دعامات فولاذية متباعدة 30إنشا للدعامة
    çelik zincirler tavandan 3 metre sarkacaklar. Open Subtitles وسلاسل فولاذية تعلق من السقف بإرتفاع مقداره تسعة أقدام
    çelik çubuklar dışarıdan gelen elektrik akımını topraklıyor. Open Subtitles ثمة قضبان فولاذية أسلاك كهربائية خارجية وأرضية
    Cidden çelik gibi kasıkların olmalı. Open Subtitles جديًا، يجب أن تكون لديك ملابس داخلية فولاذية.
    Ama bu aşamada sen hala o çelik kutunun içinde hapistin. Open Subtitles ولكن بهذه المرحلة، كنت لا تزال محتجزاً داخل زنزانة فولاذية
    Yalnız başıma çelik bir odada tutulduğum bir akıl hastanesinden atıldım çünkü diğer çocuklara uyum sağlayamadım. Open Subtitles ولقد أنزلوني عند مستشفى للأمراض العقلية، عندما أبقوني في غرفة فولاذية لوحدي. لأنني لم أتكيّف مع الأطفال الأخرين.
    Şu ana kadar anlayabildiğim tek şey, maktulün Demir çubukla dövülmediği. Open Subtitles لحد الآن، الشيء الوحيد الذي إستطعتُ تحديده هو أنّ الضحية لم يُضرب بلوحة فولاذية.
    Bu saçmaların, 06 karbon noktası ile sertleşmiş lamine Demir parçaları olduğunu keşfettim. Open Subtitles اكتشفت أن الرصاصات قد التقطت جزيئات ضئيلة من مصفحة فولاذية مقواة تحتوي كربون 0.06
    Yani ağır, kalın çelikten basınç tanklarına sahip olmaları gerekmiyor, soğutucu olarak su kullanmıyorlar ve reaktörün içinde su gibi ani yoğunluk değişimi yaratan hiçbir şey yok. TED هذا يعني أنها ليست بحاجة لتكون في أوعية ضغطٍ فولاذية سميكة وثقيلة ولا يجب أن تستخدم الماء كمادة تبريد. كما أنه لا يوجد في المفاعل شيء قد يغير الكثافة تغييراً كبيراً، كالماء.
    Ama ormanların yerini çelikten gökdelenler aldı, doğanın dengesini altüst etti. Open Subtitles لكن أبراج فولاذية استبدلت بالغابات... أخللت بتوازن الطبيعة...
    Sopa paratoner olarak kullanılmış ama talaşları metal ile yeterince uyuşmuyor. Open Subtitles النادي أُستعمل كنقطة جذب فولاذية لكن بعض من هذه الشفرات ليست كثيفة بما يكفي لمُجاراة المعدن
    çelik gibi bir azimle ve korkusuzca adımlarla binlerce umut güneşinin altında güneşlenen kullarız. Open Subtitles "شمس الآمال تشرق من جميع الأطراف." "إرادتنا فولاذية." "تصحبها شجاعةٌ في كلّ خطوة."

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus