Bu, Genel Kurul Başkanı'na bağlı ama yine de Bunu bir düşünmek isteyebilirsin. | Open Subtitles | هذا يعتمد على رئيس الجلسه لكنه يجب أن يفكر فى الأمر |
- Sakin ol. Seni duyuyoruz. - Theo, Bunu bir düşün. | Open Subtitles | . فقط أهدىء فنحن نسمعك - . ثيو فكر فى الأمر فكر - |
- Sakin ol. Seni duyuyoruz. - Theo, Bunu bir düşün. | Open Subtitles | . فقط أهدىء فنحن نسمعك - . ثيو فكر فى الأمر فكر - |
İşin içinde bir kadın var, peki bir cinayet de var mı? | Open Subtitles | قد تكون هناك امرأة متورطة, ولكن, هل هناك جريمة مشتملة فى الأمر ؟ |
Sen de işin içindeydin. Bana tuzak kurdunuz. | Open Subtitles | لقد كنت معها فى الأمر برمتة . أخذتمونى توصيلة هاه؟ |
Bunu bir düşün. | Open Subtitles | حسنا, أعتقد أنكى ستفكرى فى الأمر. |
Bunu bir nevi güvenlik poliçesi gibi düşün. | Open Subtitles | فكر فى الأمر كأنه بوليصة تأمين |
Keşke Bunu bir daha düşünseniz. | Open Subtitles | أتمنى أن تعيد النظر فى الأمر |
-Onu gördüm. -Hepsi bu mu? Gwen, tatlım Bunu bir düşün. | Open Subtitles | لقد رأيت ذلك، هذا كاف،، (جوين) عزيزتي، فكري فى الأمر أي قصة تلك؟ |
Bilemiyorum... Bunu bir saniye düşüneyim. | Open Subtitles | ...دعينى أفكر فى الأمر |
Bunu bir düşün. | Open Subtitles | فكر فى الأمر |
Bunu bir düşün. | Open Subtitles | فكر فى الأمر |
Bunu bir düşün. | Open Subtitles | فكر فى الأمر |
Bunu bir düşün. | Open Subtitles | فكر فى الأمر |
Ama işin komiği onlara alerjisi vardı. | Open Subtitles | الغريب فى الأمر أنها كانت تعاني الحساسية |
İşin garip tarafı, çalınanları eve yakın bir çitin içine saklanmış bulduk. | Open Subtitles | وهذا هو الغريب فى الأمر وجدناهم عند السياج ، ليس ببعيد عن البيت |
Hoplamıyorum. Sadece giyiyorum. Hoplamak zıplamak yok işin içinde. | Open Subtitles | أنا لا أتراقص على الإطلاق ، أنا فقط أرتديهم ، لا يوجد تراقص فى الأمر |
Adam akıllı düşündüm ve kesin olarak bu işin bitmesi gerektiğine karar verdim. | Open Subtitles | فكرت فى الأمر ملياً, و قررت أنه للمرة الأخيرة انتهى الأمر |