Bu Hayatta bir amacım olduğunu hissediyorum, o amacın ne olduğunu bilmiyorum, ama yönetim danışmanlığı olmadığından oldukça eminim." | TED | و أشعر أن لدي هدف فى الحياة ولكننى لا أعلم ما هو ولكننى متأكدة أنه ليس عملى كمستشارة إدراية |
Geçmiş bir Hayatta, bu masum solucan sizin anneniz olmuş olabilir. | Open Subtitles | فى الحياة الماضية كان يمكن أن تكون تلك الدودة البريئة أمك. |
Kesinlikle bir lüks fakat ben hayatın zarif yönleriyle tatmin olan birisiyim. | Open Subtitles | شئ ثمين لكن كما ترى أنا رجل أقدر الأشياء الثمينة فى الحياة |
Eğer yok olurlarsa, her türden besin zinciri kırılır ve bunun etkisi, doğal hayat için neredeyse bir felaket olabilir. | Open Subtitles | إذا إختفت الضفـادع فكلّ أنواع شركات الأغذيه سوف تنهار والتأثير قد يكون سريع إلى حد كارثى فى الحياة الـبريـه عموماً |
Ve diğer yaşamda rahat etmeleri için, büyük hazinelere sahip olacaklar. | Open Subtitles | ومن أجل راحتهم فى الحياة الآخرى, سوف يحصلون على كنوزأ وافرة. |
Zaten yaşamak umurumda değil. Bu boktan dünyada değil. | Open Subtitles | فأنا على أية حال لم أعد أرغب فى الحياة فى مثل هذا العالم القذر |
Babanız çok iyi dostumdu ve Hayattaki gelişiminizi izlemeye söz vermiştim ona. | Open Subtitles | ولكن والدك كان صديقا جيدا وقد وعدته اننى سأراقب تقدمك فى الحياة. |
Ölüm onun canını sıkmıyor çünkü Hayatta istediği birşey yok! | Open Subtitles | الموت لا يقلقه لأن ليس هناك ما يريده فى الحياة |
Çünkü hiç kimse bizim gerçek Hayatta gerçek olduğumuzu bilmiyor. | Open Subtitles | لانه لا يعلم احد اذا كنا حقيقيين فى الحياة الحقيقية |
Evet. Bana göre, Joey, Hayatta sexten daha önemli şeyler var? | Open Subtitles | بالنسبة لى يا جوى هناك الكثير فى الحياة غير الجنس, حسناً؟ |
Sorun şu ki Hayatta gerçekleşen bazı şeyleri umutsuzca değiştirmek istiyoruz ama yapamıyoruz. | TED | ولكن المشكلة أن هناك أحداث معينة تحدث فى الحياة نكون فى أمس الإحتياج أن نغيرها ولكننا لا نستطيع ذلك. |
Hayatta iki şey ilgimi çekiyor: Yeşimim ve karım. | Open Subtitles | ليس لدىّ سوى اهتمامين فقط فى الحياة جوهرتى و زوجتى |
Ancak bana göre savaş, hayatın birçok alanında olduğu gibi bu şartları vurgulama eğilimindedir. | Open Subtitles | لكننى أعتقد أن الحرب مثلها مثل جوانب أخرى كثيرة فى الحياة تميل إلى التأكيد على هذا النوع من الأعتبارات |
hayatın anlamı bu! | Open Subtitles | اقتنص بعض الفرص مرة فى العمر ادوارد هذا كل شئ فى الحياة |
Zamanlama hayatın esasıdır, baylar ve bayanlar. | Open Subtitles | الوقت هو أهم ما فى الحياة يا سيداتى وسادتى |
Eğer sana hayat felsefeni sorsaydım, ne derdin bana? | Open Subtitles | لو سئلتك عن فلسفتك فى الحياة أو عن أُسسك العقائدية,ماذا ستكون؟ |
Sana hayat görüşünü dinlemek için para ödemiyorum. | Open Subtitles | انا لا ادفع لك لكى اسمع اعتقاداتك فى الحياة |
yaşamda öyle kilometre taşları vardır ki nihai oyunumuzdan bile çok ses getiriler. | Open Subtitles | هناك بعض المعالم فى الحياة التى تتطلب منا رد أقوى من دورنا النهائى |
Ölüm ve yaşamda anlamadığımız birçok şey vardır. | Open Subtitles | توجد أشياء كثيرة فى الحياة و الموت ، لا نفهم عنها شيئاً |
dünyada görüp yaşayacağın bütün gizemler işte burada. | Open Subtitles | كل الألغاز التى فى الحياة ستعرفيهاهنا. .. |
Doktorlarım bana bü dünyada 6 aydan fazla kalmayacağımı söylüyor. | Open Subtitles | أطبائى أخبرونى أنه لم يبق لى فى الحياة أكثر من 6 أشهر |
Hayattaki çoğu şeyler gibi cinayet alışkanlık haline gelir. | Open Subtitles | وكباقى الأشياء فى الحياة, تصبح الجريمة عادة |
Ve babamın Hayattaki en büyük kızgınlığı da beni eğitememiş olması. | Open Subtitles | أما سبب إحباط أبى الكبير فى الحياة فهو عجزه عن كسر إرادتى. |