Aklıma parlak bir fikir getirdi. Bir tanesini Noel için arkadaşıma vereceğim. | Open Subtitles | نعم ، لقد توصلت إلى إلهام سوف أهدى واحد لصديقى فى الكريسماس |
Çünkü Noel'de ailesi olmamız için bize 250.000 dolar veriyor. | Open Subtitles | سوف يعطينا 250,000 دولار مقابل أن نكون عائلته فى الكريسماس |
Sanırım Noel'in ilk günü gerçek aşkım beni tehdit etmişti. | Open Subtitles | اعتقد ان فى اول يوم فى الكريسماس حبى الحقيقى بيهددنى |
Mm-hm. Bisikletini aldığın yılbaşında çekilmişti. | Open Subtitles | ألتقطت لك فى الكريسماس الذى حصلت فيه على دراجتك |
Ve tabii "Benim yılbaşında istediğim bütün suçlardan aklanmam." şarkısı... | Open Subtitles | و أيضاً أغنية كل ما أريدة فى الكريسماس هو اسقاط التهم عنى |
Geçen noelde iki yeğenime armağanlar aldım. Her şey nükleer. | Open Subtitles | فى الكريسماس الماضى, اشتريت لأولاد اختى بعض الألعاب وكانت ذرية |
Bunu 18 yaşına kadar her Yılbaşı yaptım. | Open Subtitles | و فعلت هذا فى الكريسماس كل عام حتى وصلت للـ 18 من عمرى |
Kutuyu Noel için eşimin dayısına vermeyi düşünüyordum. | Open Subtitles | لقد فكرت أن أهديه لعم زوجتى فى الكريسماس |
Şöyle demişti. Hatırlıyorum! Annemin Noel'de bana aldığı büyük bebekle onu değiştirmiştim. | Open Subtitles | إننى أعرف ، لقد قمت بمبادلتها بدمية كبيرة كانت أمى قد أعطتها لى فى الكريسماس |
Ama yemeğinizi yedikten sonra hepiniz gelin çünkü Noel'de ne istediğinizi bilmek istiyorum. | Open Subtitles | ولكن, عودوا جميعا بعد تناولكم الغداء حتى اعرف ماذا تريدون فى الكريسماس |
- Hiç sherimiz kalmadı. Elbette kaldı. Geçen Noel aldığımız bir şişe duruyor ya. | Open Subtitles | بلى ، لدينا ، هذه الزجاجة التى اشتريناها فى الكريسماس الماضى |
Bir kez 1948'de. Noel hediyesiydi. | Open Subtitles | مرة فى عام 1948 لقد كانت هديتها له فى الكريسماس |
Budist olduğunu sandım, aksi taktirde ona Noel kartı gönderirdim. | Open Subtitles | لقد أعتقدت أنه بوذى وإلا لكنت بعثت له بطاقة معايدة فى الكريسماس |
Noel'de burada olmalıydın çünkü Tommy bir tur içki ısmarladı ve herkese hindili sandviç verdi. | Open Subtitles | كان يجب أن تكون هنا فى الكريسماس لأن تومى جعل الدخول مجاناً وأعطى لكل شخص سندوتش ديك رومى |
Şu anda plana göre Amerika'da sonbaharın sonunda çıkacak ve burada da Noel'de veya yeni yılın başında. | Open Subtitles | سيعرض فى أمريكا فى نهاية الخريف وهنا فى الكريسماس او فى وقت مبكر من ذات العام |
yılbaşında beni ailesiyle tanıştırmak istediğini söylemiş miydim? | Open Subtitles | هل اخبرتك انه يريدنى ان اقابل عائلته فى الكريسماس |
Sanırım Fox Hills Mall'da yılbaşında şov yaptığınız o gece izlemiştim. | Open Subtitles | أظن أنه كان فى الكريسماس بمسابقة فوكس هيل مول |
Doğum günün için sana meyveli kek alırsam yılbaşında birbirimizi daha iyi tanıyınca sana gerçek bir hediye alırım diye düşündüm. | Open Subtitles | لقد خمنت ان احضر لكى كعكه فاكهه لعيد ميلادك سوف احضر لكى هديه جيده فى الكريسماس عندما نعرف بعضنا اكثر من ذلك |
-Bunu yılbaşında yayımlamak istiyorum. | Open Subtitles | واريده جاهزا لطرحه فى الكريسماس |
Size onu iki sene önce noelde vermiştim. | Open Subtitles | لقد أهديتها لكِ فى الكريسماس منذ عامين |
Ve sen onları çiğnedin. Yılbaşı'nı burada geçirmen bir hataydı. | Open Subtitles | و أنت قمت بكسرهم لقد كان خطأ وجودك هنا فى الكريسماس |