Hepimiz kötü zamanlar yaşadık Rambo. Artık hepsi geçmişte kaldı. | Open Subtitles | لقد كان وقتاً عصيباً على الجميع يا رامبو كل هذا فى الماضى الآن |
Yangın geçmişte kaldı. Ve beni sen kurtardın. | Open Subtitles | لقد أنقذتينى من الحريق الذى حدث فى الماضى |
Her zaman kocamla böyle bir evde yaşamayı hayal etmişimdir ama sanırım hepsi geçmişte kaldı. | Open Subtitles | لقد حلمت دائما أن أعيش مع زوجى فى منزل كهذا ..ولكنى أعتقد ان كل هذا كان فى الماضى |
Eskiden böylelerinin gözlerine kızgın demirle mil çekilirdi. | Open Subtitles | أتعلم فى الماضى, أعتادوا على وضع قضيب ساخن فى العين |
Eskiden böylelerinin gözlerine kızgın demirle mil çekilirdi. | Open Subtitles | أتعلم فى الماضى, أعتادوا على وضع قضيب ساخن فى العين |
Onu ne kaybedeceğim ne riske atacağım ne Eskiden olduğum pisliğe döneceğim, ne de sersem bir çiftçinin teki atını geri istiyor diye asılacağım. | Open Subtitles | لن أخسرها أو أخاطر بها أو أعود لما كنت عليه فى الماضى أو أتقيد فقط لمجرد أن مزارع قذر يريد استعادة حصانه |
Her şey geçmişte kaldı, tüm yanlış anlaşılmalar çözülmeli. | Open Subtitles | كل شيئ فى الماضى , كل سوء تفاهم يجب فقط حله |
Billy, daha önce ne olmuş olursa olsun, artık geçmişte kaldı. | Open Subtitles | بيلى, مهما كان ما حدث فقد كان فى الماضى |
Acı, geçmişte kaldı. | Open Subtitles | الألم فى الماضى. |
Bunların hepsi geçmişte kaldı Lestat. | Open Subtitles | لقد كان هذا فى الماضى ليستات |
Bunların hepsi geçmişte kaldı Lestat. | Open Subtitles | لقد كان هذا فى الماضى ليستات |
Onlar geçmişte kaldı. | Open Subtitles | . لقد كان فى الماضى |
Hepsi geçmişte kaldı. | Open Subtitles | . كل ذلك كان فى الماضى |
Eskiden yaptıklarım için cezalandırıldım. | Open Subtitles | لقد ولت أيام الماضي نلت عقابي على كل ما اقترفته فى الماضى |
Anna Eskiden Glady teyzem için çalışırdı, ama bugünlerde herkes onun için çalışıyor gibi. | Open Subtitles | كانت تعمل عند عمتى جليدى فى الماضى لكن حاليا , يبدو أنهم يعملون عندها |
Eskiden bizim için çalışmış bir adam var. | Open Subtitles | إن هناك رجلا كان قد قام ببعض الأعمال لنا فى الماضى |
Eskiden kendi hemşirelerimi seçerdim. Eskiden kendi hemşirelerimi seçerdim. | Open Subtitles | حسنا فى الماضى كانوا دائما يعطونى الحق فى اختيار ممرضاتى |
Eskiden, tüm telefonlarını dinleme hesaplarını dondurma, hatta hiçbir yere uçamamanı sağlama yetkim vardı. | Open Subtitles | فى الماضى كنت أحتاج إلى تصريح لمراقبة هواتفك لتجميد كل ممتلكاتك و لمنعك من السفر إلى أى مطار فى العالم إلى الأبد |