"فى النهار" - Traduction Arabe en Turc

• Gündüz
• gün ışığında
• ışığında yüksek

Gündüz ortaya çıktığın halde neden sana Gece Bekçisi diyorlar?
لماذا يدعونك الحارس الليلى عندما أنتى تخرجى فى النهار ؟

Sana bayılıyorum. Gece hayalini kuruyor, Gündüz hasretini çekiyorum.
ان متيم بكى.أحلم بكى فى الليل وأشتاق اليكى فى النهار.

Numaraci. Öteki vampir degil. Gündüz soförü.
إنه الزعيم, التابع ليس مصاص دماء انه سائقهم فى النهار

- Hava aydınlanınca döneriz. - gün ışığında mı çalışacağız?
سوف نعود عندما يأتى النهار هل سنعمل فى النهار ؟

Bazılarımız gün ışığında yüksek görünürlüğe sahip olduğu için, gece gideceğiz.
سنفعلها الليلة لآنه لا يستطيع . أحدنا الظهور فى النهار

Ama artık Gündüz, ben giyinik ve Metodist'im.
ولكنننا فى النهار و انا مكتملة الملابس و متبعة نظامى

Olamaz. O'nu Gündüz vakti gördük.
هو لا يمكن أن يكون كذلك نحن رأينا هذا الرجل فى النهار

Bukalemunlar genelde Gündüz aktif olmasına rağmen onları gece aramamızı önerdi.
على الرغم من أن الحـربـاوات غالباً تنشط فى النهار.. إلا إنه أقترح يجب أن نبحث عنهم فى الليل

Tabii eğer Gündüz olsaydı... - ...bir kuş onu yakalayabilirdi.
بالطبع إذا كان ذلك فى النهار فهذا مكان الطيور

Gündüz dışarı çıkamıyrosanız ne iş yapıyorsunuz ki ?
هذاً اذا كنتم لا تخرجوا فى النهار .فما وظيفتكم؟

Her durumun ters tarafı olur.Gündüz çıkamam ben dışarı, sen de ayın belli günleri
كل موقف له اضراره انا لايمكنى الخروج فى النهار, وانتى لا يمكنك التبول وانتى واقفة

Bilginlerimiz, Gündüz halka açık bir yerde mahkeme yapılmasını gerektiğini söylüyor.
علمائنا يقولون انها يجب تكون المحكمة فى النهار امام الشعب.

Gündüz vakti onu hiç görmüyordum. Yaşamımızı geceye göre ayarlamış gibiydik.
"لم اراها قط فى النهار بدا اننا نعيش فى الليل

Senin Gündüz vakti bu kadar çok içeceğin hiç aklıma gelmezdi.
انا لم اعتقد انك تثملين و فى النهار

Ne menem bir şey başardın da gece Gündüz içiyorsun? Seni zilli!
ما الذى فعلتيه جيداً ، حتى تشربين فى النهار و الليل *** أيتها!

Gündüz televizyon izleyemiyorum.
لا أستطيع مشاهدة التلفاز فى النهار

- Gündüz de alıyor.
-إنها تتناولهم فى النهار أيضاً