Harbonah, darağacı direklerinin, Haman'ın bahçesinde olduğunu söyledi, ve konuştuğumuz sırada belli ki Mordecai'ı asmayı planlıyordu. | Open Subtitles | حربونا أخبرنى أن المشنقة نصبت فى ساحة هامان بينما نتكلم. على مايبدو نصبت من أجل موردخاى، اليهودى |
Köyü ele geçirip insanları meydanda toplardık, genellikle cami veya okul bahçesinde olurdu bu. | Open Subtitles | كنا نسيطر على قرية ونجمع كل الرجال فى ساحة أحياناً فى مسجد أو في فناء مدرسة |
park alanında yalnızca bir çizgi aldım. | Open Subtitles | لقد استنشقتُ القليل جداً فى ساحة الإنتظار |
Artık düşmanınla savaş alanında karşılaşmak zorunda kalmayacağına göre hangisiyle dolusun? | Open Subtitles | لذا فالأن وبما أنك لن تواجهي عدوك بعد الأن فى ساحة المعركة فما الذي يملؤك |
Ama Poirot, kilisenin avlusunda ona söylediklerinizi düşündü. | Open Subtitles | ولكن بوارو اعتبر حديثك له فى ساحة الكنيسة. |
Burgos'taki saray meydanında asılacak olan esirleriniz kimler peki? | Open Subtitles | اذن سنشنق سجناءك فى ساحة القصر فى بورجوس |
Bulmaya çalışayım ama Belgrave Meydanı'nda böyle şeyler bulmak zor. | Open Subtitles | ولكن مثل هذه الأشياء ليس من السهل وجودها فى ساحة بلجريف |
-Okul bahçesinde hiç hap sattın mı? | Open Subtitles | لم تقم ببيع أية حبوب فى ساحة المدرسة |
Bence burada, Bayan Stephanie'nin bahçesinde durmalıyız. | Open Subtitles | أعتقد أن علينا البقاء هنا "فى ساحة الأنسة "ستيفانى .... |
Bence burada, Bayan Stephanie'nin bahçesinde durmalıyız. | Open Subtitles | أعتقد أن علينا البقاء هنا "فى ساحة الأنسة "ستيفانى .... |
Ocean Avenue'nun 200. bloğunda, bir park yerinde. | Open Subtitles | فى ساحة انتظار فى الجادة الـ200 مِنْ كتلة درب المحيط |
Gecenin bir yarısı bu yüzden o park alanındaydım. | Open Subtitles | لذلك كنتُ فى ساحة إنتظار فارغة فى منتصف الليل |
Ama Tanrı adına yemin ederim ki park alanındaydı. | Open Subtitles | ولكنّى أقسِمُ بالله، لقد كان فى ساحة الإنتظار |
Savaş alanında her zamanki gibi düşünmeyeceksiniz. | Open Subtitles | فى ساحة المعركة, لن تفكروا على نحو طبيعى. |
Ve ben ihanet ederek bunu onun elinden aldım ve bunu savaş alanında onun yüzünde gördüm ve bu yüreğimi parçalıyor! | Open Subtitles | و قد أخذته منه عندما غدرت به... ...و لقد رأيت ذلك فى وجهه فى ساحة المعركة. ولقد فصلنى ذلك بعنف. |
Ama Louise hala dahil tüm bu insanlar kilisenin avlusunda gömülü. | Open Subtitles | ولكن كل هؤلاء الناس بما فيهم العمة لويز يرقدون فى ساحة الكنيسة |
Aralarında Stauftenberg'in de bulunduğu şanslı kişiler savaş bakanlığının avlusunda başlarından vuruldu. | Open Subtitles | أفراد المؤامره الأكثر حظاً ...(ومن بين هؤلاء (شتاوفنبرج تم إعدامهم رمياً بالرصاص ... فى ساحة محكمة وزارة الحربيه |
Kasaba meydanında darağacını kuruyorlar. | Open Subtitles | المطرقة و المسامير إنهم ينصبون مشنقة فى ساحة البلدة |
Belki savaş meydanında değil, ama... cesaretin birçok biçimi vardır. | Open Subtitles | ..ربما ليس فى ساحة المعركة لكن هناك أشكال عدة من الشجاعة |
Harp meydanında ölümüne nasıl dövüşüleceğini öğrendi... | Open Subtitles | علم أن الموت فى ساحة المعركة فى خدمة إسبرطة |
Gelecek hafta bu vakitler Hanover Meydanı'nda hafif bronzlaşmış bir şekilde ona sunulacağım. | Open Subtitles | فى مثل هذا الوقت من الأسبوع القادم, سأكون كالذبيحة المعروضة على مذبح فى ساحة هانوفر . |
Foley Kasaba Meydanı'nda. Foley, Kasaba Meydanı'nda. | Open Subtitles | "فولى" فى ساحة بيت المدينة أكرر , "فولى"فى ساحة بيت المدينة |