Gelmezsen Gündüz vakti eve gitmek zorunda kalacaksın. | Open Subtitles | الا لو كنت تفضل الذهاب فى ضوء النهار الى بيتك |
Bu kadın Gündüz vakti polis kontrol noktasında ateş açıyor. | Open Subtitles | تلك المرأة فتحت النيران فى ضوء النهار فى نقطة تفتيش للشرطة |
Gündüz vakti uyanık olamam. | Open Subtitles | انا لااستطيع النهوض فى ضوء النهار |
Gün ışığı. | Open Subtitles | فى ضوء النهار. |
Gün ışığı. | Open Subtitles | فى ضوء النهار. |
Tabii güpegündüz Jimmy'nin... yanı başındaki bir eve girmek istiyorsan o başka. | Open Subtitles | الا لو كنت تفضل الذهاب فى ضوء النهار الى بيتك المجاور لبيت جيمى |
O zaman git. gün ışığına kadar kalıp arayacağım, benim için sonra dönersin. | Open Subtitles | إذهب ، سأبقى و أبحث عنه فى ضوء النهار و يمكنك الحضور لأجلى لاحقا |
Gündüz vakti sorun yok. | Open Subtitles | فى ضوء النهار ،أرى بوضوح. |
Şimdi güpegündüz evlenmek zorunda kalmayacağım. | Open Subtitles | كل ما فى الامر انه لن يقام فى ضوء النهار |
Yoksa ikinizi gün ışığına çıkarırım. Giles! | Open Subtitles | أو سأراكم و أنتم تقبلون بعضكما فى ضوء النهار ...هاى ، هاى |
Herkesi dışarı gün ışığına çıkar. | Open Subtitles | -أخرج الجميع فى ضوء النهار |